Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2015/7737 E. 2017/2234 K. 19.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7737
KARAR NO : 2017/2234
KARAR TARİHİ : 19.09.2017

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalının davacıdan yaptığı ticari alışverişler üzerine davacının davalıdan alacaklı olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine İstanbul 35. İcra Müdürlüğü’nün 2012/16215 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürülerek itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamında; taraf ticari kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddine, takibin 40.261,51 TL üzerinden takip tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte devamına, takibe haksız itiraz eden davalının icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz istemlerinin reddi gerekmiştir.
2-Davacının temyizine gelince; Davacı tarafından 99.743,08TL için icra takibi yapılmış, mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda hem davacı hem davalı defterlerinde takip konusu faturaların kayıtlı olduğu ancak davalı defterlerinden ”2012 yılında davacıya yapılan nakit ödeme şeklinde 58.481,56 TL ödeme” yapıldığının kayıtlı olduğu ancak davalı tarafından bu ödemeye ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmediği, bu hususta davalının davacıya yemin teklifinde bulunduğu, davacınında 12.03.2015 tarihli celsede yemin eda ettiği anlaşılmaktadır.
Yapılan iş konusunda taraf ticari defterlerinin birbirlerini teyit ettiğine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık 58.481,56 TL’nin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Davalı taraf bu bedeli ödediğini iddia etmekte fakat herhangi bir belge ibraz edememektedir. Ödemeyi iddia eden tarafın yani davalının bunu ispat edemediği mahkemece kabul edilip davalıya yemin teklif edip etmeyeceği sorulmuş, davalınında yemin teklifi üzerine davacı tarafından yemin edilmiştir. Artık uyuşmazlığın bu yemin çerçevesinde giderilmesi gerekir, Bu hususlar göz önüne alındığında 58.481,56 TL’nin ödendiği ispat edilemediğinden davanın tümüyle kabul edilmesi gerekirken, herhangi bir gerekçe gösterilmeden yemine neden değer verilmediği tartışılmadan karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.