Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2015/5364 E. 2015/7080 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5364
KARAR NO : 2015/7080
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : Karacabey Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2014
NUMARASI : 2010/62-2014/79

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin, üyesi olduğu kooperatifin muhasebecisine olan 2.400,00 TL muhasebe ücret borcunu 31.12.2008 tarihinde bono ile ödediğini, davalı kooperatifin bu parayı müvekkilinin kooperatife aidat borcu olduğundan bahisle mahsup ettiğini, oysa müvekkilinin davalı kooperatife borcunun olmadığını ileri sürerek, 2.400,00 TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalının ödemediği aidat borçları ve geç ödemelerinden dolayı birikmiş gecikme cezaları için davalı hakkında başlattıkları icra takibine itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 oranında icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davacıya borcu olmadığını, asıl alacak olarak 549,57 TL istenmesine karşın 9.104,65 TL işlemiş faiz istenmesinin ve kararlaştırılan gecikme faizinin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 2011 yılı sonu itibariyle davalı kooperatifin davacıdan 625,12 TL üye aidat alacağı olduğu, davacının alacağı olan 2.400,00 TL’nin mahsup edilmesine rağmen davacının kooperatife olan borcunun devam ettiği, tarafların bunun aksini kanıtlayamadığı, gecikme faizinin hesaplanabilmesi için davacı üyenin üyelik tarihinden dava tarihine kadar davalı kooperatif ticari defterlerinin sunulmuş olması gerektiği, ancak ticari defterlerin 2004 yılından itibaren sunulmuş olduğu, sunulan defterlerin bir kısmının eksik olduğu, bu sebeple bu eksikliklerin giderilmesi halinde gecikme faizinin hesaplanabileceği, davalı vekilince sunulanlardan başka uhdelerinde herhangi defter veya kayıtlı belge, bilgi bulunmadığı belirtilmek suretiyle belirtilen eksikliğin giderilmediği ve bilirkişi raporuna da itiraz etmedikleri gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davada ise davacı kooperatifin 625,12 TL alacaklı olduğu, alacak miktarının bilinememesi ve yapılan yargılama sonucunda belli bir kısmına hükmedilmesinin alacağın likit olma özelliğini kaybetmesi anlamına geleceğinden davada likit olmayan alacakla ilgili icra inkâr tazminatının istenemeyeceği gerekçesiyle, birleşen davanın kısmen kabulü ile itirazın 625,12 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiştir.Kararı, birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle temyiz edenin sıfatına ve ileri sürülen temyiz nedenlerine göre, birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.