Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2015/4652 E. 2016/2994 K. 10.05.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4652
KARAR NO : 2016/2994
KARAR TARİHİ : 10.05.2016

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün katılma yoluyla davacı vekilince duruşmasız, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. … gelmiş, davacı taraftan gelen olmadığından, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, davalı kooperatifin 21.06.2008 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan 9 no’lu kararla yönetim kuruluna borçlanma hususunda yetki verildiğini, buna istinaden davacının kooperatife 40.000,00 TL borç verdiğini, bu miktardan davacının kooperatife olan 947,03 TL borcu düşüldükten sonra davalı kooperatiften 37.152,97 TL alacağı kaldığını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kooperatifin önceki dönem yöneticisi olduğunu, hakkında ceza soruşturması bulunduğunu, alacağın zamanaşımına uğramış olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, alacağın 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve bu sürenin takip tarihi itibariyle geçmediği, davacının 25.08.2008 tarihinde 40.000,00 TL bireysel kredi çektiğinin sabit olduğu, kooperatif ticari defterlerine göre, davacının, davalı kooperatife 25.09.2008 tarihinde 40.000,00 TL tutarında borç para verdiği, bu borç paraya istinaden davalı lehine faiz tahakkuk ettirildiği, davacının takip tarihi itibariyle 24.752,97 TL asıl alacak, 14.781,10 TL faiz olmak üzere toplam 39.624,07 TL tutarında alacağı bulunduğu, kooperatifin üyelerinden borç alma şeklindeki uygulamaları bulunduğu, davalı kooperatif borç aldığı üyelerinin alacaklarına aylık %3 faiz uygulamış ise de, TBK’nın 88 ve 120. maddelerindeki düzenleme ve bu düzenlemelerin eldeki uyuşmazlıklara da uygulanması nedeniyle faiz hesabının buna göre yaptırıldığı, ancak davacı dava açarken faizle ilgili dava açmadığından asıl alacak üzerinden hüküm kurulduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dosya kapsamına göre davacının bankadan çektiği 40.000,00 TL’yi dava dışı … Kooperatifi adına havale ettiği sabittir. Davacı iddiasında, davalı kooperatifin hesaplarında haciz olduğunu ileri sürerek bu parayı dava dışı kooperatif adına yatırdığını beyan etmiştir. Buna göre, dava dışı kooperatif ile davalı kooperatifin defter kayıt ve belgeleri ile banka hesap kayıtları incelenerek, iki kooperatif arasında hukuki ilişki bulunup bulunmadığının tespiti ile davacının bankadan çektiği paranın dava dışı kooperatif hesabına yatırıldığına dair işlem dekontunun istenmesi ile araştırma yapılarak, iki kooperatif arasında alacak-borç ilişkisi olup olmadığı üzerinde durularak varsa muhasebeleştirmenin yapılıp yapılmadığı da araştırılarak, gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre ise; itirazın iptaline karar verilen alacağa yasal faiz uygulanması gerekirken, TBK’nın 120. maddesine göre faize hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıdan alınmasına, davalıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.