Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2015/3533 E. 2015/8157 K. 15.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3533
KARAR NO : 2015/8157
KARAR TARİHİ : 15.12.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Şikayetçi vekili, müvekkili şirket tarafından, dosya borçlusu . … aleyhinde … İcra Müdürlüğü’nün 2013/2826 Esas sayılı icra dosyasından icra takibi başlatıldığını, şikayet olunanca aynı borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2612 Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkilince borçlunun …. Bankası … Şubesi nezdinde bulunan vadeli-vadesiz mevduatları ile doğmuş ve ileride doğması muhtemel hak ve alacakları üzerine ve bu kapsamda değerlendirilen doğrudan destek ödemeleri ve pamuk prim vesair teşvik ödemeleri üzerine İİK’nın 78. ve 85. maddelerine istinaden haciz konulması için 28.05.2014 tarihinde haciz kararı aldırıldığını, söz konusu bu haciz müzekkeresinin, 29.05.2014 tarihinden … Bankası … Şubesi yetkililerine teslim edildiğini, ancak ilgili bankanın 29.05.2014 tarihli yazısı ile, borçlu adına hak ve alacak kaydına rastlanılmadığından haciz şerhinin işlenemediğini, diğer taraftan haciz kararları borçlunun üçüncü şahıs nezdindeki mevcut ve bilinen alacakları üzerine uygulanabileceğinden, gelecekte doğup-doğmayacağı bilinmeyen, ümit ve ihtimale dayalı hak ve alacaklar üzerine haciz tatbiki mümkün olmadığını bildirerek, haciz bildirimine itiraz ettiğini, bundan sonra 30.05.2014 tarihli aynı mahiyette bir haciz müzekkeresi daha yazıldığını, bu yazının 30.05.2014 tarihinde ilgili banka şubesi yetkililerine teslim edildiğini, şikayet olunan vekilinin de, kendi icra dosyasından 27.05.2014 tarihli aynı mahiyette haciz müzekkeresi yazdırdığını, söz konusu müzekkereyi 30.05.2014 tarihinde ilgili banka şubesine teslim ettiğini, ilgili banka şubesinin borçlunun adına yatan pamuk destekleme primleri için 30.05.2014 tarihinde kendisine teslim edilen haciz müzekkerelerini esas aldığını, borçlu adına yatırılan 8.990.40 TL’lik pamuk destekleme prim bedelini, 30.05.2014 tarihinde ilk olarak haciz müzekkeresini kendisine teslim eden şikayet olunanın alacaklı olduğu Menemen İcra Müdürlüğü’nün 2013/2612 Esas sayılı icra dosyasına gönderdiğini, … İcra Müdürlüğü’nce söz konusu paranın paylaştırılması için sıra cetveli düzenlendiğini, şikayet olunan alacaklı olduğu dosyanın l. sırada yer aldığını, kendilerinin alacaklısı olduğu dosyaya, 3. sırada yer verilmiş olup bunun hukuka uygun olmadığını ileri sürerek, … İcra Müdürlüğü’nün 2013/2612 Esas sayılı icra dosyasından düzenlenen sıra cetveline itirazlarının kabulü ile dosyadaki mevcut haciz bedeli olan 8.990,40 TL’nin alacaklı bulundukları … İcra Müdürlüğü’nün 2013/2826 Esas sayılı icra dosyası 1. sırada kabul edilerek bu dosyaya yatırılmasını talep ve şikayet etmiştir.
Şikayet olunan vekili, şikayetçinin 29.05.2014 saat: 09.12’de İİK’nın 78. maddesi gereği dava dışı ilgili bankaya ilk haciz müzekkeresini götürdüğünü, ancak 29.05.2014 tarihli haciz yazısına ilgili banka tarafından itiraz edilerek haciz şerhi işlenmediğini, şikayetçinin Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; üçüncü kişilerdeki mal ve hakların ne şekilde haczedileceğinin İcra ve İflâs Kanunu’nun 89. maddesinde gösterildiği, anılan yasa hükümlerinin uygulanmasından vazgeçilerek, bir diğer ifade ile haciz ihbarnamesi göndermek yerine müzekkere ile alacak üzerine haciz konulmasının aynı yasanın 88. maddesinde düzenlenen menkul haczi hükümlerine tâbi olduğu, haciz müzekkeresi ile ancak mevcut bir mal, hak ya da alacak üzerine haciz konulabileceği, öte yandan bu yöntemde üçüncü kişinin itirazına ilişkin bir düzenleme de bulunmadığı, .. Bankası … Şubesi’ndeki alacağın 30.05.2014 tarihinde doğduğu, bankanın … İcra Müdürlüğü’nün 2013/2826 Esas sayılı takip dosyasına gönderdiği 27.06.2014 tarih ve 534-375 sayılı yazı ve 08.07.2014 tarih ve 557-391 sayılı yazılarda belirtildiğine göre bu tarihten önce gönderilen haciz yazılarının bir hüküm ifade etmeyeceği, … Bankası … Şubesi’ndeki destekleme priminden doğan alacağın 30.05.2014 tarihinde doğduğu ve bu tarihten sonraki ilk haciz yazısının davalı tarafın alacaklı olduğu icra dosyasından gönderildiği, … İcra Müdürlüğü’nün 2013/2612 Esas sayılı takip dosyasında düzenlenen sıra cetvelinin yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
Şikayet, sıra cetvelinde sıraya yöneliktir.
Borçlunun üçüncü kişilerdeki mal, alacak ve diğer haklarının haczi İİK’nın 89. maddesi çerçevesinde mümkün kılınmıştır. Bu hükümle, üçüncü kişiye haciz ihbarnamesi tebliğ edilmek suretiyle söz konusu mal, alacak ve hakların haczine imkân tanınmış, tebliğ edilen haciz ihbarnamelerine üçüncü kişinin itiraz yolu açık tutulmuştur. Kendisine birinci haciz ihbarnamesi gönderilen kimsenin, bu haciz ihbarnamesine itiraz etmemesi halinde, mal yedinde ve borç zimmetinde sayılır. Üçüncü kişinin ihbarnameye süresi içinde itiraz etmesi halinde, usulüne uygun bir haczin varlığından bahsedilemez. Elinde borçluya verilmesi gereken bir mal ya da para bulunan üçüncü kişinin, gerçeğe aykırı itirazı halinde dahi hacizden söz edilemez ve alacaklının hakları ancak aynı Yasa’nın 89/4 ve 120/2. maddeleri çerçevesinde korunabilir. Borçlunun üçüncü kişi ile arasındaki bir hukuki ilişkiye dayanan henüz doğmamış olmakla beraber doğması muhtemel alacakları için İİK’nın 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilebilir. Üçüncü kişilerde hak ve alacakların ne şekilde haczedilebileceği anılan maddede gösterilmiştir. Bu yola tevessül etmeden, sadece haciz tezkeresi ile konulan haciz aynı Yasa’nın 88. maddesi kapsamında menkul haczi olarak nitelendirilebilir ve ancak mevcut bir hak ve alacak üzerine konulabilir; bir diğer ifade ile üçüncü kişi nezdinde doğacak (beklenen) alacakların tezkere yazılması suretiyle haczi mümkün değildir. Öte yandan, bu yöntemde üçüncü kişinin itirazına ilişkin bir düzenleme de bulunmamaktadır. Haciz ihbarnameleri ile borçlunun borçlusu konumundaki üçüncü kişinin elinde o anda bulunan mal, alacak ve diğer hakların haczedilmesi mümkün olduğu gibi, borcun tamamen ödenmesine kadar geçecek sürede (aylık kira bedeli, yüklenici lehine tahakkuk eden hak edişler ve somut olaydaki gibi emekli ikramiyesi alacağı vb. gibi) üçüncü kişi nezdinde oluşacak alacakların da haczine olanak tanınmıştır. Anılan yasa hükümlerinin uygulanmasından vazgeçilerek, bir diğer ifade ile haciz ihbarnamesi göndermek yerine müzekkere ile alacak üzerine haciz konulması aynı Yasa’nın 88. maddesinde düzenlenen menkul haczi hükümlerine tabidir. Diğer yandan, üçüncü kişi nezdinde bulunan alacak için haciz talebi halinde, haciz tarihi belirlenirken gözetilecek tarih, haciz yazısının yazıldığı tarih değil, üçüncü kişiye ulaşıp, kayda işlendiği tarihtir.
Para ya da alacak hacizlerine ilişkin işlemler, kural olarak İİK’nın 88. maddesi hükmü uyarınca menkul mal haczini düzenleyen hükümlere göre yapılır. Borçluya ait nakit parayla karşılaşan icra memuru, İcra ve İflâs Kanunu’nun 88. maddesi hükmü çerçevesinde bu parayı haczedebilir. Üçüncü kişinin elindeki bir paranın İİK’nın 89. maddesine göre değil de, taşınır hacizlerine ilişkin 88. maddesine göre haczedilmesinde, tıpkı taşınırlarda olduğu gibi, paranın somut olarak üçüncü kişi elinde mevcut olması gerekir. Henüz mevcut olmayan bir paranın taşınır hükümlerine göre haczine yasal olanak bulunmamaktadır. Bu bakımdan üçüncü şahıstaki para alacağının da anılan 110. madde hükmüne kıyasen, 05.01.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile değişik 106/1. maddesi uyarınca hacizden itibaren altı aylık süre içerisinde icra dosyasına celbinin istenmesi gerekir. Aksi halde haciz düşer. (Satış talebi, para hacizlerinde dosya celbinin istenmesi suretiyle yapılır.)
Dosya kapsamından, şikayet dışı borçlunun ürün destekleme priminin, bankaya 30.05.2014 tarihinde gönderildiği, şikayetçinin alacaklı olduğu icra dosyasında üçüncü kişi … Bankası’na yazılan 28.05.2014 tarihli müzekkere ile borçlunun banka nezdinde bulunan doğmuş ve doğacak hak ve alacaklara haciz konulduğunun bildirildiği, banka tarafından 29.05.2014 tarihli yazı ile borçlu adına hak ve alacak kaydına rastlanmadığı, doğacak alacaklara yönelik haczi kabil mal olmadığının bildirildiği, 30.05.2014 tarihinde, davalı bankaya yeniden müzekkere yazıldığı ve bu müzekkerenin 30.05.2014 tarihinde, bankaya ulaştığı, şikayet olunanın alacaklı olduğu 2013/2612 Somut olayda, üçüncü kişi banka nezdinde henüz mevcut olmayan bir paranın, İİK’nın 88. maddesine uygun olarak yazılan müzekkereyle haczi mümkün olmadığından, şikayet olunanın 27.05.2014 tarihindeki haczine geçerlilik tanınamaz.
Bu durumda mahkemece, şikayet olunanın paylaşıma konu para üzerinde, geçerli bir haczin olmadığı gerekçesiyle, şikayetin kabulüne
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.