Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2015/2466 E. 2016/5 K. 11.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2466
KARAR NO : 2016/5
KARAR TARİHİ : 11.01.2016

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı …. Konut Yapı Kooperatifi’ne yapmış olduğu müteahhitlik hizmetleri sebebiyle alacaklı olduğunu, yaptığı imalatlara karşılık alacağının ödenmemesi sebebiyle dava dışı kooperatif aleyhine ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2000/599 E. sayılı alacak davası açtığını, mahkemenin 2006/508 K. sayılı kesinleşmiş ilamıyla müvekkilinin 11.04.2001 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte 325.881,00 TL alacaklı olduğuna hükmedildiğini, işbu kararın …. İcra Müdürlüğü’nün 2007/794 sayılı ve …. İcra Müdürlüğü’nün 2007/2356 sayılı takip dosyaları ile icraya konulduğunu ancak borçlu dava dışı kooperatifin borca yeter malı olmaması sebebiyle alacağın tahsilinin mümkün olmadığını, dava dışı kooperatife ait ana sözleşmenin 20. maddesinde ortakların şahsi sorumluluklarının açıkça düzenlenmiş olduğunu ileri sürerek, dava dışı kooperatif aleyhine yapılan takipler nedeniyle tahsilde tekerrür olmamak üzere fazlaya ilişkin haklı saklı kalmak koşuluyla dava tarihi itibariyle 2.204.970,86 TL alacağın kooperatif anasözleşmesinin 20. maddesi uyarınca şahsi sorumlulukları bulunan kooperatif üyesi olan davalılardan taahhüt ettikleri ortaklık payları oranında tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davaya cevap veren bir kısım davalılar, dava dışı kooperatif üyesi olmadıklarını, kooperatif üyeliklerinin sona erdiğini, dava dışı kooperatifteki bağımsız bölümlerin adlarına hükmen tescil edildiklerini, bağımsız bölümleri satın aldıklarını ve kooperatif borçlarından ötürü sorumluluklarının bulunmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştirler.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların ana sözleşme hukümleri gereğince ortağı bulundukları kooperatife taahhüt ettikleri sermayenin yeni TL’ye göre 0,01 TL olduğunu, dava dışı kooperatifin ise ana sözleşme hükümlerine göre sınırlı sorumlu, değişik ortaklı ve değişik sermayeli bir yapı kooperatifi olduğu, ana sözleşme hükümleri gereğince ortakların kooperatif borçlarına karşı sorumluluklarının sadece taahhüt ettiklerini 0,01 TL (yeni parayla) sınırlı olduğu, bunun dışında üyelerin sorumluluğuna ilişkin ana sözleşmede başka bir hüküm bulunmadığı, 1163 sayılı Kanun’un 28. maddesi gereğince ana sözleşmede aksine hüküm olmadığı sürece kooperatifin, alacaklılarına karşı yalnız malvarlığı ile sorumlu olduğu, konunun bu hükmünün aksine olacak şekilde anasözleşmede bir düzenlemeye yer verilmediği, mevcut haliyle dava dışı kooperatifin adına herhangi bir mal varlığının bulunmadığı, dava dışı kooperatif ile davacı şirket arasında düzenlenmiş olan sözleşmeye kooperatif üyelerinin de taraf olmadığı, bu sebeple de anasözleşmede hüküm olmamasından ötürü kooperatif üyelerinin kooperatif borcundan sorumlu olmayacağı gerekçesiyle, davanın reddine Kararı, davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.