Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2015/1552 E. 2015/7810 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1552
KARAR NO : 2015/7810
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

MAHKEMESİ : Sandıklı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2014
NUMARASI : 2013/164-2014/283

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, davalının Sandıklı İcra Müdürlüğü’nün 2012/1651 esas sayılı takip dosyası ile 1624 no’lu senet nedeniyle icra takibi yaptığını, borca dayanak olarak gösterilen senedin sahte olduğunu, müvekkili ile davalı kooperatif arasında geçmiş yıllarda ortaklığa dayanan borç ilişkisi doğduğunu, müvekkilinin geçmişte doğan borçlarını ödediğini, ayrıca 12.12.1993 – 28.04.2008 tarihleri arasında Suudi Arabistan ülkesinde olduğundan davalı ile arasında borç ilişkisi doğmasının maddi zemininin bulunmadığını, zamanaşımı süresinin de geçtiğini ileri sürerek, öncelikle zamanaşımı nedeniyle, olmadığı takdirde gerekli bilirkişi incelemeleri yaptırılarak müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kooperatifin bir kısım yöneticileri hakkında 2001 yılından beri devam eden ceza yargılaması olduğunu, bu nedenle bütün senetler hakkında inceleme yapıldığı için zamanaşımının durduğunu, ödeme makbuzlarının bu senede ilişkin olmadığını, ödemelerin davacının kooperatife olan diğer borçlarına ilişkin olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya karpsamına göre; davalı tarafından davacının borcuna dayanak gösterilen senet dolayısıyla Sandıklı İcra Müdürlüğü’nün 2012/1651 esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığı, dava konusu 1624 no’lu senetteki imzanın davacı tarafından inkâr edildiği, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda da imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bu durumda davalı tarafından alacağın varlığının ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.