YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9649
KARAR NO : 2015/7017
KARAR TARİHİ : 02.11.2015
MAHKEMESİ: Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16/07/2014
NUMARASI : 2007/185-2014/283
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin eski yöneticileri olan davalıların Ö.. İnşaat Taah. ve Tic. Ltd. Şti’ne yaptırdıkları iş bedeli olarak 1.600,00 TL ödenmesi ve karşılığında bu miktar kadar fatura alınması gerekirken davalılarca anılan şirketten 16.100,00 TL tutarlı fatura alındığını, bedeli kooperatifçe ödenmiş gibi gösterildiğini, fazla olarak ödenen 14.500,00 TL’lik kısımla ilgili olarak Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2001/147 E. sayılı dosyası üzerinden dava dışı şirket aleyhine dava açtıklarını, açılan davanın reddedildiğini, bu yöneticiler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, davalıların kooperatif paralarını zimmete geçirmek suretiyle kooperatifi zarara uğrattıklarını ileri sürerek, 14.500,00 TL’nin 01.04.1998 tarihinden itibaren işlemiş faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı M.. B.. ve M. E.. Bektaşoğlu vekili, olay tarihinin 01.04.1998 olması nedeniyle davanın zamanaşımına uğradığını, davalıların 1996-2000 yılı sonuna kadar yönetim kurulunda görev aldıklarını, 2000 yılında dairelerin üyelere teslim edilerek bilançoların genel kurulun bilgisine sunularak ibra edildiğini, Ö..İnşaat Taah. Tic. Ltd. Şti. ile kooperatif arasında karşılıklı güven ilişkisi bulunduğunu, zaman zaman nakit senet ve çekin avans olarak verildiğini, 01.04.1998 tarihli fatura için şirketin inkâr yoluna gittiğini, bu durumun da genel kurulun bilgisi dahilinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalılardan M.. Ö.., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların, davacı kooperatifin eylemin gerçekleştiği 1998 yılındaki yöneticileri olduğu, 13.04.2003 tarihli genel kurulda kooperatifi zarara uğrattıkları iddiası ile haklarında tazminat istemli işbu davanın açılmasına karar verildiği, davalıların yönetim kurulunda görev yaptıkları dönemde düzenledikleri 01.04.1998 tarihli fatura ile davacıyı zarara uğrattıklarının iddia olunduğu, anılan tarihte 1.600,00 TL’lik fatura düzenlenmesi gerekirken, 16.160,00 TL’lik fatura düzenlendiği, yüklenici şirkete sadece 1.600,00 TL ödemenin yapıldığı, bu işlem neticesinde kooperatifin 11.200,00 TL zarara uğratıldığı, anılan miktarın yöneticilerin zimmetinde kaldığı hususunun ceza dosyasında da belirlendiği, davalılardan M.. Ö..’in bu eyleme iştiraki olmadığı hususu ceza dosyasında da açıkça belirlendiği, diğer davalıların işlemin yapıldığı tarihteki kooperatif yönetim kurulu üyeleri olarak zarardan sorumlu oldukları, bu zararın davacı yararına ceza dosyasında davalılardan M. Engin Bektaşoğlu ve M.. B.. mirasçısı tarafından ödenmiş olduğu, davacının zararının giderildiği, tazminat isteminin konusunun kalmadığı, davacının bu davadaki isteminin 14.500,00 TL olduğu, davacının, temerrütün gerçekleştiği tarihten itibaren faiz isteminin olduğu, asıl alacak yönünden zarar miktarı olan 11.200,00 TL yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği, TBK’nın 131/2. maddesi uyarınca dava açılması ihtirazi kayıt niteliğinde olmakla birlikte faize ilişkin değer belirlenip, harç yatırılmak sureti ile açılmış bir dava söz konusu olmadığı, miktar belirtilerek faize hükmedilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, dava konusu asıl alacağın 11.200,00 TL’lik kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu asıl alacağın 3.300,00 TL’lik kısmına yönelik istemin reddine, faiz talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı tarafça kooperatif zararı olan 14.500,00 TL’nin 01.04.1998 tarihinden itibaren (ileride gerçekleşecek tahsil tarihine kadar) işleyecek faizi ile birlikte tahsili istenmiştir. Bu şekilde oluşturulan istem şeklinde, işleyecek faiz fer’i nitelikte olup, müddeabihe dahil olmadığından davanın açıldığı sırada harçlandırılması gerekmemektedir. Nitekim, somut olayda da davacı tarafça asıl alacak tutarı üzerinden harç yatırılarak dava açılmıştır. Ne var ki, kooperatifin zararı olarak belirlenen 11.200,00 TL’nin işbu dava sırasında 09.06.2008 tarihinde ceza dosyasında davacı hesabına ödendiği anlaşılmış olup, 01.04.1998 olan zarar tarihi ile ceza dosyasındaki ödeme tarihi olan 09.06.2008 tarihi arasında işleyen faiz, artık işleyecek faiz olmayıp, işlemiş faizdir. İşleyecek faiziyle tahsili için dava açılması mahkemece de kabul edildiği üzere TBK’nın 113/2. maddesinde yazılı “durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılıyorsa” ibaresi kapsamında çekince niteliğinde olup, dava sırasında gerçekleşebilecek muhtemel ödeme halinde, ödeme tarihine kadar işlemiş faiz hakkını davacının dava açarken saklı tuttuğunun kabulü gerekir.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe, müteakip işlemler yapılamaz. Mahkemece, eksik harcın re’sen tamamlatılması için anılan Kanun’un 30. maddesi uyarınca davacıya süre verilerek re’sen eksik harcın tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde, yargılamaya devam edilmesi, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, yenilenirse davanın esasının karara bağlanması gerekir.
Bu durumda, mahkemece, işlemiş faizin tutarı ile ilgili bilirkişi raporuna itiraz edildiği de gözetilerek işlemiş faiz tutarının gerekirse ek rapor alınarak belirlenmesi, davacı tarafça işlemiş faiz ile ilgili eksik harcın tamamlatılması için anılan Kanun’un 30. maddesi gereği işlem yapılması, işlemiş faiz ile ilgili harcın tamamlanması halinde ise işlemiş faiz tutarının da hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile bu istemin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.