Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2014/644 E. 2014/697 K. 03.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/644
KARAR NO : 2014/697
KARAR TARİHİ : 03.02.2014

MAHKEMESİ : Tekirdağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 01/11/2013
NUMARASI : 2013/169-2013/169

Taraflar arasındaki teminat mektubunun iadesi davasının yapılan yargılaması sırasında davacı vekilinin talebi üzerine konulan ihtiyati tedbire itirazın reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati tedbire itiraz eden-davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili ile….. Trakya E.D.A.Ş. Genel Müdürlüğü arasında güvenlik hizmeti sözleşmesi imzalandığını, sözleşme hükümleri gereğince müvekkilinin 18.08.2011 tarihli, 158.715,00 TL meblağlı kesin teminat mektubunu Trakya E.D.A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne verdiğini, anılan kamu idaresinin 30.12.2012 tarihinde özelleştirildiğini ve yerini 01.01.2012 tarihi itibariyle davalı …. İçtaş Elektrik Tic. A.Ş.’nin aldığını, davalının 14.12.2012 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi 31.12.2012 tarihinden geçerli olmak üzere tek taraflı feshettiğini müvekkiline bildirdiğini, kamuya ait bir işyerinin özelleştirmesi halinde kesin teminat mektubunun iadesinin gerektiğini, fesih sonrası teminat mektubunun iadesinin ihtarname ile istenmesine rağmen davalının iade etmediğini, özelleştirme nedeniyle işyerini devralan davalının 3. kişi durumunda olduğunu, sözleşmenin tarafı olan ….. Trakya E.D.A.Ş. Genel Müdürlüğü’nün kesin teminat mektubunu müvekkiline iadesi gerekirken, davalıya devretmesinin hatalı ve yasaya aykırı olduğunu, kesin teminat mektubunun paraya çevrilmek üzere bankaya ibrazı halinde müvekkilinin uğrayacağı zararın telafisinin mümkün olmadığını ileri sürerek, 18.08.2011 tarihli ve 158.715,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun paraya çevrilmesinin cebri satış işlemlerini de kapsayacak şekilde tedbiren durdurulmasını ve yargılama sonucunda müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, 24.04.2013 tarihinde ön incelemeye hazırlık tutanağı ile teminat mektubunun davalı tarafından paraya çevrilmesinin cebri satış işlemlerini de kapsayacak şekilde tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazı üzerine mahkemece, teminat mektubunun tedbir kararı verilmemesi halinde paraya çevrilmesinin mümkün olduğu ancak, iadesinin gerekip gerekmediği ve koşullarının oluşup oluşmadığının yargılamayı gerektirdiği, davacı açısından tedbir verilmemesi halinde 6100 sayılı Yasa’nın 389 ve devamı maddelerinde belirtilen güç bir durumun doğacağı, bu hali ile tedbirin usul ve yasaya uygun olduğu, her ne kadar tedbire itiraz edenin belirttiği şekilde taraflar arasındaki sözleşmenin 11.5 maddesinde ” her ne suretle olursa olsun , idarece alınan teminatlar haczedilemez ve üzerine ihtiyati tedbir konulamaz ” hükmü bulunsa da, henüz doğmayan bir haktan önceden vazgeçmenin geçerli olmayacağı, yine 6100 sayılı Yasanın 389 ve devamı maddeleri gereğince verilen tedbir kararının dahi değişen hal ve koşullara göre değiştirilmesi veya yeniden talebinin mümkün olduğu bir durumda, hakimin takdiri olan bir hususta bu düzenlemenin tarafları bağlamayacağı, verilen tedbir kararının usule ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, tedbirin kaldırılması yönündeki itirazının reddine karar verilmiştir.
Kararı, ihtiyati tedbire itiraz eden-davalı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 389. maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmünü düzenlemiştir.
Mahkemece, talep doğrultusunda teminat mektubunun davalı tarafından paraya çevrilmesinin cebri satış işlemlerini de kapsayacak şekilde tedbiren durdurulmasına karar verilmiş olup, bu haliyle verilen tedbir kararı, yargılama neticesinde alınacak sonucun tedbir yoluyla alınması niteliğindedir.
Mahkemece, HMK’nın 389. maddesi koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle tedbire itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbire itiraz eden-davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, ihtiyati tedbire itiraz eden-davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.