Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2014/6299 E. 2015/7067 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6299
KARAR NO : 2015/7067
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ: İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2014
NUMARASI : 2010/19-2014/47

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın redddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı arsa sahibi vekili, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müvekkilince 127/307 hissenin yükleniciye devredilmesine rağmen yüklenicinin inşaatı yapmadığı gibi bir kısım hisseleri de üçüncü kişilere sattığını, inşaatın müvekkilince yapıldığını, bu durumun yapı tatil tutanakları, yatırılan cezalar ve imar kirliliği suçundan mahkum olarak cezaevine girmesinden anlaşılacağını ileri sürerek, yüklenici adına kayıtlı hissenin tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline, üçüncü kişilere satılan hisselerin satış bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile de tapu iptali ve tescil istenen hisse değerinin de tahsilini istemiştir.
Davalı yüklenici vekili, müvekkilinin dava sonrasında vefat ettiğinden mirasçılara davetiye çıkarılması ve mirasçılardan M.. A.. tarafından Eyüp 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/158 esaslı dosyasında açılan mirasın reddine ilişkin davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, yüklenicinin inşaatı eksiksiz tamamladığını, davalının imar kirliliği nedeniyle açılan ceza davasında inşaatı müvekkilinin yaptığına ilişkin savunmada bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalının inşaatı kendisinin yaptığını ileri sürmesine rağmen sunulan fotoğraflarda bina üzerinde B.. İnşaat-A.. Apartmanı yazılı olduğu, dinlenen tanıkların inşaat işinde çalıştıkları ve inşaatı yüklenici B..A.. yaptığını bildirdikleri, İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/35 esas sayılı dosyasında yazılı emir ile bozma talep eden 19.12.2008 tarihli dilekçesinde davacının inşaatı kendisinin yapmadığı, yüklenici B.. A.. yaptığını belirtmesi hususlarının bir bütün olarak değerlendirildiğinde inşaatı yüklenicinin tamamladığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki Devrekani Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/249 esas ve 2010/281 karar sayılı veraset ilamından yüklenici B.. A.. davanın devamı sırasında 05.11.2010 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Veraset ilamda belirtilen mirasçılardan murisin eşi G.. A.. ile çocukları M.. A.. ve M.. A..’ın davalı vekiline vekalet verdiği, diğer mirasçılar M..F..A.., A.. R.. A.., ve H.. R.. A.. ise davaya dahil edilmedikleri anlaşılmaktadır. Davalı yüklenicinin ölümü ile mirasçıları TMK’nın 640/II. maddesi gereğince terekeye elbirliğiyle sahip olacağından terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Taraf teşkili de işin esasının incelenebilmesi için yapılması zorunlu işlemlerden olup kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece kendiliğinden göz önünde tutulur. Bu durumda mahkemece dava sırasında ölen davalı mirasçılarından M.. F.. A.., A.. R..A.., ve H.. R.. A.. davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz nedenlerinin incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz nedenlerinin incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.