Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2014/6185 E. 2015/7066 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6185
KARAR NO : 2015/7066
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2013
NUMARASI : 2008/62-2013/219

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı arsa sahibi vekili, taraflar arasında 11.05.2006 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenip, ardından arsanın davalıya teslim edilmesine rağmen davalı yüklenicinin hiç bir inşai faaliyette bulunmadığını, geçen süre içerisinde imar ve inşaat izinlerinin kaldırıldığını, müvekkilinin halen arsa üzerinde tasarruf edemediğini, davalının inşaata hangi tarihte başlayacağının belli olmadığını, müvekkilinin davalıya 17.01.2007 tarihinde ihtarname göndererek sözleşmenin feshedileceğini bildirdiğini ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iptaliyle feshine, sözleşme gereği tapuya konulan şerhin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yüklenici vekili ise, sözleşme yapıldıktan sonra müvekkilinin vakit geçirmeden işlemlere başladığını, ancak S…. Belediyesince yapılan imar planının İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanmayarak iptal edildiğini, bunun idareden kaynaklı mücbir sebep olduğunu, ayrıca belediyece arsaya bitişik olan M….Emlaka ait 1.500 m2 arsanın da satın alınmasının şart koşulduğunu, bu pürüzlerin giderilip inşaata başlanacakken kötüniyetle dava açıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, 15.12.2005 tarihli imar planının 10.05.2006 tarihinde iptal edildikten bir gün sonra taraflar arasında sözleşme imzalandığı, davanın 29.02.2008 günü açıldığı, iptal edilen imar planının 15.02.2010 tarihinde dava devam ederken yeniden onaylandığı, yetersiz imar nedeniyle davalının imar durumu alamadığı, dava günü itibariyle taşınmazın imara kapalı olduğundan davalının sorumlu tutulamayacağı, davalının dava tarihine kadar edimini yerine getirme olanağı bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosya kapsamından S……. Belediyesi’nce düzenlenen imar planının İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanmaması üzerine, 10.05.2006 tarihinde iptal edildiği, tarafların ise K….1….. Noterliği’nin 11.05.2006 tarih ve 9…. yevmiye sayılı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini imzaladıkları anlaşılmaktadır. Dava, 29.02.2008 tarihinde açılmış, imar planı ise 15.02.2010 tarihinde onaylanarak yürürlüğe
girmiştir. Bu durumda, davalı yüklenicinin sözleşme tarihi ile imar planının yürürlüğe girdiği tarih arasında imar durumu ve belediyece imar planına bağlı olarak yapılması gereken diğer işlemleri yapma imkanı bulunmadığı anlaşılmaktadır.
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 20 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 27. maddelerinde objektif imkansızlık hali düzenlenmiştir. Anılan meddeler gereğince sözleşmedeki edimlerin yerine getirilmesinin sözleşmeden önce ve herkes için imkansız bulunması halinde, sözleşme butlanla sakattır. İfa imkansızlığının genel olarak ve herkes bakımından söz konusu olması nedeniyle, sözleşme geçersiz olacaktır. Sözleşme daha kurulurken ve baştan itibaren geçersiz olduğundan, burada uygulanacak müeyyide, fesih değil, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti olmalıdır. Zira, fesih kararı ancak hukuken kurulmuş, mevcut ve yürürlükte olan, hükümlerini sürdüren sözleşmeler için verilebilir.
Somut olayda davacı arsa sahibince sözleşmenin feshi talep edilmiş, mahkemece imar planının iptali nedeniyle oluşan imkansızlıktan davalı yüklenicinin sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Az yukarıda açıklandığı üzere, sözleşme kurulmadan bir gün önce inşaatın yapılacağı bölgenin imar planı iptal edildiğinden, bir gün sonra yapılan sözleşmenin, kamu düzeninden olan imar mevzuatının cevaz vermemesi nedeniyle hukuken bir geçerliliği bulunmamaktadır. Mahkemece, sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, sözleşme ayaktaymış gibi, sözleşmenin feshine ilişkin talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.