Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2014/3630 E. 2014/7296 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3630
KARAR NO : 2014/7296
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

MAHKEMESİ : İzmir (Kapatılan) 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/05/2013
NUMARASI : 2012/541-2013/148

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 20.12.2013 gün ve 6727 Esas, 8227 Karar sayılı ilamının duruşmalı olarak karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş ise de karar düzeltme aşamasında duruşma yapılamayacağından istemin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:
– KARAR –
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının aidat ve işlemiş faiz borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalının istifası nedeniyle hukuki yarar kalmadığından, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 20.12.2013 tarih ve 6727 Esas, 8227 Karar sayılı ilamıyla, davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin süre yönünden reddine, bir kooperatif ortağının istifasının noter ihtarı ile kooperatife ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar aidat borçlarından 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/son maddesi uyarınca sorumlu olduğu, üyelerin ödemeleri arasındaki eşitliğin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarih itibariyle bu şekilde sağlanmasının gerektiği, kural olarak ortağın, üyesi olduğu kooperatifin belirlediği inşaat finansmanı ve genel giderlere ilişkin aidat borçlarının, sonradan istifa etmiş ya da ihraç edilmiş olsa dahi istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar doğan kısmından sorumlu olduğu, takibin salt istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden önce ya da sonra başlatılması olgusunun, istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden önce doğan bu sorumluluğu kaldırmayacağı, nitekim, anılan Kanun’un 27/son cümlesinde, ortaklığın düşmesinin ortağın anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmeyeceği düzenlemesine yer verildiği, istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihten sonra doğan aidat borçlarından ortak sorumlu değil ise de, istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden sonra daireyi kooperatife geri vermeyip, kullanmaya devam etmiş ve genel hizmetlerden yararlanmakta ise, bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden de talep halinde sorumlu olacağı, bu durumda, takibe konu alacaklar istifanın ulaşması ya da ihracın kesinleşmesi tarihinden önce doğmuş ise, inşaat finansman ve ayrıca genel giderlerden genel kurulda kararlaştırılan temerrüt faizi ile birlikte üye sıfatıyla sorumlu olduğunun benimsenmesinin gerektiği, davalının istifasından ya da ihracın kesinleşmesinden
sonraki döneme ait olması durumunda ise, takipte istenen “aidat alacağı” kapsamında hangi kalemlerin yer aldığı tespit edilerek kooperatif hizmetlerinden yararlanma söz konusu ise bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden yasal oranda temerrüt faiziyle birlikte olmak üzere BK’nın vekaletsiz işgörme hükümlerine göre talepte bulunulabileceğinin ilke olarak kabul edilmesinin gerektiği, her üyenin, üye olurken, üyeliğinin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar devam edeceğini bilmekte olduğu, aidat ödemelerini ihracın kesinleşmesine ya da noterden gönderdiği istifanın tebliğine kadar yapması ve kooperatifin hesabına aktarmasının tüm ortakların yararına olduğu ve bunun, eşitlik ilkesinin de bir gereği olduğu, somut olayda, davacı kooperatifçe davalı aleyhine aidat alacağının işlemiş faizi ile birlikte tahsili için 10.11.2011 tarihinde icra takibine başlandığı, davalının, 25.05.2012 tarihinde açılan bu davadan sonra, 08.04.2013 tarihinde kooperaitif üyeliğinden istifa ettiği ve böylelikle aidat talep edilen dönemde üye olduğunun uyuşmazlık dışı olduğu, davacının, davalının üyeliğinin sona ermesinden önce doğmuş aidat borçları için takip başlatmasında ve itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı olduğu gibi, davalı üyenin de takip ya da ihtar üzerine menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu, ayrıca, davalının takip üzerine borcu ödememesi ve itiraz etmesi halinde, davacının duran takibi harekete geçirmek üzere bu davayı açmakta da hukuki yararı olduğu, zamanında ödense idi kooperatifin kasasına girecek olan aidatın, çıkma payının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17/1. ve anasözleşmenin 15/1. maddesi uyarınca üyeliğin sona erdiği yılın bilançosunun 2014 yılında toplanan genel kurulda onaylanması suretiyle kesinleşmesini izleyen bir ayın sonunda muaccel olduğu tarihe kadar, kasada beklemesinde ve nemalanmasında tüm ortakların yararı bulunduğu, ortak ile kooperatif arasında istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarih itibariyle hesaplaşma yapılması gerektiği, çıkma payının ödenmesi sırasında hesaplaşmanın tekrar gerçekleşeceği, esasen ortağın çıkma payını talep edip etmeyeceğinin, bu talebin zamanaşımına uğrayıp uğramayacağının henüz belli olmadığı bir aşamada başlatılan takipte hukuki yarar bulunduğu, aidat borcunun çıkma payı olarak tekrar ortağa iade edileceğinden bahisle takipte hukuki yarar bulunmadığı sonucuna varılamayacağı, aynı Kanun’un 17/son maddesinin varılan bu sonucu bertaraf eden bir düzenleme olmadığı, bu durumda mahkemece, davalının aidat alacağını ve işlemiş faizi hesaplayan bilirkişi raporu değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, diğer temyiz itirazları incelenmeksizin davacı yararına bozulmuştur.
Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.