Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2014/1457 E. 2014/1326 K. 25.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1457
KARAR NO : 2014/1326
KARAR TARİHİ : 25.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/10/2012
NUMARASI : 2012/153-2012/207

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, taraflar arasında 20.03.2008 tarihli güvenlik alarm sistemi aboneliği ve hizmet sözleşmesi imzalandığı halde müvekkilinin eczanesinde 10.06.2011 günü saat 04:30 sıralarında hırsızlık olayı yaşandığını, davalı şirketin hırsızlık sırasında müvekkilini ya da karakolu aramadığını, davalı şirketin kendi kusuruyla müvekkilinin eczane işyerinin telefon numaraları ve ilk aranacak kişi bilgilerinin hatalı girilmesi nedeniyle de müvekkilinin telefonuna gelen bildirimler nedeniyle yüklü telefon faturaları ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere telefon faturaları ve çalınan malzemeler bedeli toplamı 20.000,00 TL’den, şimdilik 10.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında sözleşme imzalanırken telefon numaralarının davacı tarafından bildirildiğini, hırsızlığın olduğu tarihte saat 03:46’da sinyal alınması üzerine emniyetin arandığını, saat 05:00’de tekrar sinyal alınması üzerine yine emniyetin arandığını, ilk sırada yer alan davacının akrabası M. T..’in cep telefonu kapalı olduğundan ulaşılamadığını, davacının çalışanı Nagihan Küçükçolak’ın herhangi bir kayıp olmadığını bildirdiğini, sözleşmenin 5.8. maddesince davalı şirketin hırsızlık olayından sorumlu tutulamayacağını, zararın ispatlanamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; dava dilekçesinde zarar miktarı 20.000,00 TL olarak açıklandığı halde 10.000,00 TL’lik kısım için dava harcı yatırılarak dava açıldığı, kısmi dava açılması mümkün olmadığından harcın tamamlanması için 2 hafta kesin süre verilmesinin ön incelemeye hazırlık tensip tutanağının 2. bendi gereği kararlaştırıldığı, davacı vekiline 09.07.2012 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen harcın tamamlanmadığı gerekçesiyle, HMK’nın 120, 114, 115/2. maddesince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacının dava dilekçesi içeriğinden ve delil listesinden, telefon faturaları ile çalınan para ve eşyaların bedeli toplamını davacının bildiği ve dava dilekçesinde gösterdiğinin anlaşılmasına, diğer anlatımla, davalı yanıt dilekçesinde çekişmeyi sürdürmekte ise de, davacının bildiği ve bir kısmının tahsilini istediği alacağın tamamı, HMK’nın 106. maddesi kapsamında borçlu davalı bakımından da belirli (likit) olmasına, kesin sürenin sonuçları hatırlatılmamış ise de HMK’nın bu sonuçları içeren yasa maddelerinin ara kararda belirtilip tebliğ edilmiş bulunmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.