Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2014/10792 E. 2015/7101 K. 06.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10792
KARAR NO : 2015/7101
KARAR TARİHİ : 06.11.2015

MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2013
NUMARASI : 2008/430-2013/142

Taraflar arasında görülen asıl ve birleşen genel kurul kararının iptali davaları sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 22.09.2014 gün ve 5358 Esas, 5833 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davacılar ve birleşen davada davacı K.. K.. vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
– K A R A R –
Asıl ve birleşen davada davacılar vekilleri, müvekkillerinin, 2000 yılında tasfiyeye giren davalı kooperatifin ortakları ve mahkeme kararı ile resmen atanmış tasfiye memurları olduklarını, taşınmaz satışının gündemde olması nedeni ile 1/4 nisap gerekirken, genel kurulun çoğunluk sağlanmadan açıldığını, gündem dışı konuların görüşüldüğünü, yönetim için ücret tayini kararı ile genel kurulun tasfiye kurulunu azlettiğine dair kararın yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, 29.06.2008 tarihli genel kurulda alınan kararların yok hükmünde sayılmasına ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaların reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davada davacıların kooperatif üyesi olduğu, genel kurul çağrısının, Kooperatifler Kanunu’nun 43 ve anasözleşmenin 27. maddelerine uygun olarak tasfiye kurulu tarafından yapıldığı, Kooperatifler Kanunu’nun 46. ve anasözleşmenin 31. maddelerine uygun sayıda üyelerin yazılı talebi ile genel kurulda gündeme geçilmeden önce madde konulduğu, anasözleşmenin 31. maddesinde hangi hususlarda gündeme madde konulabileceğinin sayıldığı, davalı kooperatifin tasfiye halinde olduğu, anasözleşmenin 87. maddesine göre tasfiye halinde bulunan kooperatifte sadece gayrimenkul satışı konularının alındığı genel kurulda 1/4 toplantı nisabının aranacağı, bunun dışındaki kararları alabilmek için tasfiye süresinde yapılan görüşmede 1/4 nisabı aranmayacağı ve kararların oyçokluğu ile verilebileceği, gündemin 1. ve 2. maddelerinin esasa yönelik olmayan usulen maddeler olduğundan iptalini gerektirir bir husus olmadığı, gündemin 3. maddesinde alınan hesap tetkik komisyonu kurulması, tasfiye heyetinin bilanço ve gelir gider hesaplarının ibra edilmemesi, denetim kurulunun ibra edilmesi kararlarının kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına uygun olarak almış olduğu, kooperatif arsasına yapılan sosyal tesisler ile ilgili harcamaların kabul edilmesine, mahkeme kararı ile atanan tasfiye memurlarının azledilmesine, araç için yapılan masrafların kabul edilmemesine ilişkin genel kurul gündeminin 3. maddesi içerisinde alınan diğer kararların anasözleşmede belirtilen eklenebilecek maddeler arasında sayılmadığı, gündeme Kanun ve anasözleşmeye aykırı yapılan ekleme sebebi ile bu kararların yok hükmünde olduğundan iptaline karar vermek gerektiği, gündemin 4. maddesinde bütçenin görüşülmesinde ve aidatların belirlenmesine
ilişkin kararda iptalini gerektiren bir husus olmadığı, gündemin 5. maddesindeki gayrimenkullerin satış kararı alınmasına yönelik maddede anasözleşmede öngörülen 1/4 toplantı nisabı sağlanamadığından bu maddeye ilişkin görüşme yapılmaması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, gündemin 6. maddesinde yedekleri ile birlikte yönetim ve denetim kurulu üyelerini seçilmesinde Kanuna anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı bir yön bulunmadığı, gündemin 7. maddesi dilek ve temenniler maddesi iken, yönetim ve denetim kurulu üyelerine verilerek aylık net ücretler ile ilgili alınan kararların Kooperatifler Kanunu’nun 46/3. maddesine göre gündeme eklenebilecek maddelerden olmadığından Kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne, 29.06.2008 tarihli genel kurulda gündemin 1. ve 2. maddeleriyle alınan kararın iptaline ilişkin talebin reddine, gündemin 3. maddesiyle alınan kararlardan hesap tetkik komisyonu kurulması, tasfiye heyetinin bilanço ve gelir gider hesaplarının ibra edilmemesi, denetim kurulunun ibra edilmesi kararları yönünden talebin reddine, bu kararlar dışındaki genel kurul kararlarının iptaline, gündemin 4. ve 6. maddeleriyle alınan kararlar yönünden talebin reddine, gündemin 7. maddesiyle alınan yönetim ve denetim kurulu üyelerinin huzur haklarının belirlenmesine ilişkin kararların iptaline dair verilen karar, asıl davada davacı M.. T.. ve birleşen davada davacı K.. K.. vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 22.09.2014 tarih ve 5358 E., 5833 K. sayılı ilamıyla onanmıştır.
Asıl davada davacılar vekili ile birleşen davada davacı K.. K.. vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Asıl davada davacı H.. A.. vekilince asıl davada verilen hükme yönelik temyiz isteminde bulunulmadığından, onun yönünden karar kesinleşmiş olup, bu kez karar düzeltme isteminde bulunulmasında hukuki yararı olmadığı gibi, Dairemiz onama ilamında kararı temyiz edenler arasında asıl davada davacı H.. A..’a yer verilmemiş olması hususu da karar düzeltme istemine konu edilmemiş olduğundan, asıl davada adı geçen davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Asıl davada davacı M.. T.. vekili ile birleşen davada davacı K.. K.. vekilinin karar düzeltme istemine gelince;
Asıl davada davacı M.. T.. vekili ile birleşen davada davacı K.. K.. vekilince, dava konusu genel kurul gündeminin 3. maddesinde yer alan hesap tetkik komisyonu kurulmasına, tasfiye heyetinin bilanço ve gelir gider hesaplarının ibra edilmemesine ve gündemin 6. maddesinde yer alan yedekleri ile birlikte yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin olarak verilen hüküm temyiz edilmiş ve aynı konulara ilişkin olarak karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
a) Dava konusu genel kurul asıl gündeminin 3. maddesinde 2007 yılı faaliyet dönemi için “faaliyet raporu, bilanço ve gelir-gider hesaplarının okunması ve görüşülmesi” konusu kapsamında yapılan oylamanın doğal sonucu da bunların kabul veya ret edilmesi, tasfiye heyetinin ibra edilmesi ya da ibra edilmemesi olup, ibra konusunun asıl gündem içerisinde de yer aldığının, diğer bir anlatımla ibra konusunun gerçekte önerge ile gündeme ilave edilmiş konular arasında olmadığının kabulü gerektiğinden ve ayrıca 2007 yılı faaliyet dönemine ilişkin ibra edilmeme kararının kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırılığı ile ilgili somut bir iddiaya dava, temyiz ve karar düzeltme dilekçesinde yer verilmemiş olmasına, 2007 yılı öncesine ilişkin faaliyet dönemlerine ilişkin gündeme madde ilavesi önerisinin teklif ve karar nisabı ile ilgili nedenlere dayanılmış olmasına göre, 2007 yılı faaliyet dönemine ilişkin ibra edilmeme kararına yönelik karar düzeltme itirazları isabetsizdir.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl davada davacı M.. T.. vekili ile birleşen davada davacı K.. K.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
b) Mahkemece, üyelerden bir kısmının önergesi ile gündemin 3. maddesine ilave edilen hesap tetkik komisyonu kurulmasına ilişkin kararda, kanuna, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, bu karara yönelik iptal isteminin reddine karar verilmiştir.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın 27.02.2008 tarihli yazısının 5. maddesinde, 2001 yılında yapılan genel kurul toplantısında hesap ve işlemlerin incelenmesine ilişkin olarak hesap tetkik komisyonu kurulmasına ve 2001 Kasım ayına kadar süre verilmesine karşın, genel kurul kararları aleyhine dava açılması ve mahkemece tedbir konulan bu kararlar üzerindeki tedbirin 2003 yılında kaldırılması nedeniyle incelettirilmeyen dönemin defter ve belgelerinin aynı veya farklı kişilerden oluşan bir hesap tetkik komisyonu tarafından incelenmesine ilişkin bir gündem maddesi oluşturularak, ilk genel kurul toplantısında görüşülmesi istenilmiş, dava konusu 29.06.2008 tarihli genel kurul toplantısının başında bir kısım kooperatif üyeleri 256 imzalı dilekçe sunarak, gündemin 3. maddesinde yer alan “Faaliyet Raporu” ibaresinin “Faaliyet Raporları” olarak değiştirilmesini istemişler, 147 kabul, 25 ret oyu ile gündeme madde ilavesini ve bu yolla tasfiye kurulunun geçmiş dönem faaliyetlerinin araştırılması amacıyla hesap tetkik komisyonu kurulması yönünde genel kurul kararı alınmasını 153 kabul 25 ret oyu ile sağlamışlardır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 46/son maddesi ve anasözleşmenin 31/son maddesinde “Gümdemde olmayan hususlar gürüşülemez. Ancak, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/10’unun gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunmaları halinde, hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması, genel kurulun yeni bir toplantıya çağrılması ve kanun, anasözleşme ve iyiniyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali, yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususlar, genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınır.” hükmünü içermektedir. 09.05.2011 tarihli bilirkişi ek raporunda, gündeme ek madde ilavesine ilişkin 256 imzalı olarak görünen önergedeki imza sayısının 221 olduğu, bunun 27’sinin fazladan imza olduğu, usulsüz imzalar çıkarıldığında gerçek imza sayısının 194 olduğu, kooperatifin ortak sayısı 1999 olduğundan, önergenin görüşülmesi için gerekli olan 1/10 nisabının sağlanmadığı, ayrıca, önergede imzası bulunan 58 kişinin isimlerinin de ortaklar listesinde kayıtlı bulunmadığı, bu haliyle en az 200 ortak tarafından verilmesi gereken önergenin 136 ortak tarafından verilmiş olduğunun tespit edildiği, ancak genel kurul tutanağında bu önergenin toplantıda hazır bulunan 274 ortaktan 147 ortağın kabul oyu ile gündeme alınmasının kabul edildiğinin belirtildiği görüşü bildirilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 49/2. maddesinin ilk cümlesi, yönetim ve denetim kurulu seçimindeki temsili düzenleyen 48. maddeden sonra kaleme alındığından, seçim dışındaki oylamalara ilişkin olup, “Üye sayısı 1000’in üstünde olan kooperatiflerde anasözleşme ile her ortağın en çok 9 olmak üzere birden fazla başka ortağı temsil edebileceği öngörülebilir.” hükmünü, davalı kooperatif ana sözleşmesinin 24/2. maddesinin ilk cümlesi “Ortak sayısı 1000’i geçtiğinde her ortak en çok 9 olmak üzere birden fazla ortağı temsil edebilir.” hükmünü içermektedir.
09.05.2011 tarihli bilirkişi ek raporunda, bazı şahısların birden fazla imza attığı, bazı şahısların her ortaklık hissesi için ayrı ayrı imza attığı tespit edilmiş ise de, birden fazla atılan imzaların asaleten mi, vekaleten mi atıldığı hususu araştırılmaksızın fazla atılan imzalar hesaplamaya dahil edilmemiştir. Öte yandan, ortağın birden fazla üyeliği olması durumunda her bir üyeliği için ayrı ayrı asaleten imza atabileceği de kuşkusuzdur.
Diğer yandan, 1163 sayılı Kooperatif Kanunu’nun 16/son maddesi uyarınca, ihraç kararı verilen ortakların hak ve yükümlülükleri ihraç kararı kesinleşinceye kadar devam edeceğinden, ihraç kararı genel kurul tarihine kadar kesinleşmeyen ortakların genel kurul toplantısına çağrılması zorunlu olup, genel kuruldan geriye doğru bir ay önce üyeliğe kaydı yapılıp istifa etmeyen, üyelik hisselerini devretmeyen ya da genel kurul tarihine kadar ihracı kesinleşmeyen üyelerin baştan ya da sonradan üyelik koşullarını kaybetmiş olsalar bile, üyelikleri kendiliğinden düşmeyeceğinden, bu üyelerin genel kurula çağrılmaları, katılmaları ve oy kullanmaları mümkün ve geçerlidir. Ortaklık koşullarını taşımayan kişilerin ortaklığa kaydı yapılmamış ise genel kurula katılmamaları ve oy kullanmamaları gerekmektedir. Ek bilirkişi raporunda, önergede imzası bulunan 58 kişinin ortaklar listesinde kayıtlı olmadığı belirtilerek, bu sayı önergedeki imza sayısından düşülmüş ise de, 58 kişinin az önce durumu açıklanan hangi kişilerden olduğu anlaşılamamaktadır.
Bu durumda mahkemece, kooperatifin defter kayıt ve belgeleri incelenerek, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde, gündeme ek madde ilavesine ilişkin önergede mükerrer imzası olan şahısların aseleten mi, vekaleten mi imza attıkları, kaç adet ortaklıklarının bulunduğu, önergede asaleten ya da vekaleten imzası bulunan şahısların genel kurul tarihin de kooperatif üyesi olup olmadıkları belirlenip, sonucuna göre, önergedeki imza sayısının Kooperatifler Kanunu’nun 49/2. maddesi ile ana sözleşmesinin 24/2. maddesinin ilk cümlesi gözetilerek, aynı Kanunu’nun 46/son maddesinde belirtilen 1/10 teklif nisabına ve ayrıca aynı 46/son maddesinde yazılı karar nisabına ulaşıp ulaşmadığının tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, 1/10 nisabına ulaşmadığının tespiti halinde gündemin 3. maddesinde yer alan hesap tetkik komisyonu kurulmasına ilişkin kararın da iptaline, 1/10 nisabının sağlandığının tespiti halinde, şimdi olduğu gibi, anılan karara yönelik iptali isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, gerekçeli karar başlığından davacılardan H.. A..’ın adının yazılmamış olması da HMK’nın 297/2-b maddesine aykırı olmuştur.
Diğer yandan, gündemin 6. maddesinde alınan kararlara yönelik iptal isteminin reddine yönelik hükme ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
1163 sayılı Kooperatif Kanunu’nun 48/2. maddesinin 1. cümlesi “Esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri hariç olmak üzere, ortak sayısı 500’den fazla olan kooperatiflerin ve üst kuruluşlarının genel kurul toplantılarındaki yönetim ve denetim kurulu belirleme seçimleri, gizli oy açık tasnif esasına göre yapılır.” hükmünü, son cümlesi”Anasözleşmelerin bu fıkraya aykırı hükümleri uygulanmaz.” hükmünü, ana sözleşmenin 24/2. maddesinin 2. cümlesi ise “Ancak, ortak sayısı 500’den fazla olması halinde, yönetim ve denetim kurulu belirleme seçimleri, gizli oy açık tasnif esasına göre yapılır.” hükmünü içermektedir. Genel kurulun 6. gündem maddesindeki oylamada gizli oylama yerine, anılan hükümlere aykırı olarak el kaldırılarak açık oylama yapılmıştır. Bu madde görüşmelerine katılanların çoğunluğu ile karar alınmış olup, karar nisabı oluşmuştur. Kayıtlı ortak sayısı üzerinden değil, her kararın görüşmesine ve oylamasına katılan ortak sayısı üzerinden karar nisabının belirlenmesi gerektiğinden, aksi yöndeki temyiz ve karar düzeltme itirazı isabetsiz ise de, iptal isteminin kararın yasa ve anasözleşmeye aykırı olduğu gerekçesiyle kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
Dairemizce, dava konusu genel kurul gündemin 3. maddesinde alınan hesap tetkik komisyonu kurulmasına ve gündemin 6. maddesinde yer alan yedekleri ile birlikte yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin kararlar yönünden verilen hükmün, yukarıda açıklanan sebeplerle bozulması gerekirken, onandığı anlaşılmakla, asıl davada davacı M.. T.. vekili ile birleşen davada davacı K.. K.. vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile anılan kararlar yönünden onama kararı kaldırılarak, kararın, asıl davada davacı M.. T.. ve birleşen davada davacı K.. K.. yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı H.. A.. vekilinin karar düzeltme isteminin reddine, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı M.. T.. vekili ile birleşen davada davacı K.. K..r vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 22.09.2014 tarih ve 5358 E., 5833 K. sayılı onama ilamı anılan kararlar yönünden kaldırılarak, yerel mahkeme kararının asıl davada davacı M.. T.. ve birleşen davada davacı K.. K.. yararına BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının ve evvelce alınan onama harcının M.. T.. ve K.. K..’ya istek halinde iadesine, 06.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.