Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/9423 E. 2014/2220 K. 24.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9423
KARAR NO : 2014/2220
KARAR TARİHİ : 24.03.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2013
NUMARASI : 2013/374-2013/327

Taraflar arasındaki tapu iptal tescil kabul edilmediği takdirde tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Av. S.. Ö.., davalılardan asil M.. T.. ile davacı vekili Av. Ş.. C..’in gelmiş olmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü

-KARAR-

Davacı vekili, yüklenici müvekkili ile arsa sahibi davalılar arasında Sarıyer Belediyesi’nce imar uygulamasına tabi tutulduğu için imar şuyuulandırılması sonucunu bekleyen Sarıyer U… köyü 237 ada 9 parsel sayılı arsa üzerinde toplam 7 adet villa yapılması konusunda 21.09.2005 tarih ve 49580 yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin düzenlendiğini, sözleşmenin hukuki şartnamesinin 1. maddesi gereğince davalıların arsanın 4/7 payını müvekkili şirkete satmayı taahhüt ettiğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra belediyenin şuyuulandırma işlemlerinin 2007 yılı sonunda tamamlanarak kesinleştiğini ve şuyuulandırma sonucunda davalılara ait taşınmazın 1474 ada 1 parsel olarak adlarına tescil edildiğini, arsa sahipleri tarafından müvekkiline imar şuyuulandırmasından söz edilerek arsanın yeri ve tapu kaydının değiştiği, fiili imkansızlık nedeniyle sözleşmenin geçersiz hale geldiğinin bildirildiği, müvekkili tarafından gönderilen cevabi ihtarnamede bu durumun fiili imkansızlık yaratmadığının, sözleşmenin geçersiz hale gelmediğinin ve sözleşmeyi ifa etmeye hazır olduklarının belirtildiği, ancak arsa sahiplerinin bu duruma yanaşmadığını ileri sürerek taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin aynen ifasına, sözleşmeye konu 1474 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 4/7 payının tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, mümkün görülmediği takdirde 837.940 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, sözleşmeden sonra imar uygulaması nedeniyle müvekkillerinin sahibi olduğu arsanın değiştirilerek yeni yüzölçümlü daha farklı konumda daha değerli bir arsanın verilmesi sebebiyle davacı tarafa sözleşmenin uygulanmasının fiilen imkansız hale
geldiği hatırlatılarak yeni arsa için sözleşme yapmak istiyorlarsa bildirmelerinin ihtar edilmesine rağmen davacı tarafın arsanın değerinin artmış olduğunu kabul etmekle beraber eski sözleşme ile aynı şartlarda sözleşme yapılmasını istediğini, sözleşmenin haksız olarak müvekkillerince feshedildiğinin kabulü halinde dahi müteahhidin o güne kadar yapmış olduğu masrafların beş katının talep edilebileceğini ancak müteahhidin yapmış olduğu bir masrafın olmadığını da savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacının aynen ifa talebinin kabul edilmesi halinde hakkaniyete aykırı bir durum ortaya çıkacağı bu nedenle 21.09.2005 tarihli, 49580 yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshine karar verilip davacı şirketin sözleşme ifa edilecek olsa idi elde edeceği kazançtan mahrum olması nedeniyle uğrayacağı zararın tazminine karar verilmesi gerektiği, sözleşmenin ifası halinde davacının 677.010 TL kar elde edecek olduğu gözetilerek bu miktar yönünden davanın kısmen kabulüne, davacı tarafın aynen ifa talebinin kabul edilmemesi aktin feshi sonucunu doğurduğundan bu durumda ayrıca tapu iptali ve tescil hakkında karar verilmesine de gerek olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 677.010,00 TL tazminatın davalılardan tahsiline, tazminata hükmedildiğinden tapu iptali ve tescil konusunda ayrıca karar verilmesine gerek olmadığına dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2012/5308 Esas, 2012/7746 Karar sayılı ve 28.12.2012 tarihli ilamıyla, sözleşme konusu parselin bulunduğu bölgede davalı arsa sahiplerinin hiçbir dahli olmadan, belediyesince yapılan imar uygulaması sonucu, sözleşme konusu taşınmazın tümüyle arsa sahiplerinin elinden çıktığı, böylece sözleşme konusu iş sonradan ortaya çıkan bu durum nedeniyle imkansız hale geldiği, imkansızlığın oluşumunda arsa sahiplerine atfı kabil her hangi bir kusurun söz konusu olmadığı, arsa sahiplerine uygulama yapılan bölgede bir başka yerden, vasıfları farklı bir başka taşınmaz verildiği, davanın sonradan oluşan imkansızlık sebebiyle reddi yerine, yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek karar bozulmuş, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiş; mahkemece bozma ilamına uyularak bu doğrultuda, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan, davalılar yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.