Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/9411 E. 2014/2415 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9411
KARAR NO : 2014/2415
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

MAHKEMESİ : Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2012/419-2013/143

Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. C.. M.. gelmiş, tebligata rağmen başka gelen olmadığından, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davalılar murisi ile 11.02.1993 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak inşaata başlanmış olmasına rağmen ruhsat alınamadığını, arsa sahibinin açtığı dava sonucunda 31.03.2005 tarihinde el atmanın önlenmesine karar verildiğini, daha sonra belediye meclisince ruhsat verilebileğine dair karar alındığını, bu kararın müvekkilince 01.06.2012 tarihinde öğrenildiğini ileri sürerek, yargılanmanın yenilenmesine ve arsa sahibince açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yargılamanın yenilenmesi şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, HMK’nın 375/1-ç maddesi gereğince yargılamanın yenilenmesinin istenebilmesi için belgenin dava görülürken mevcut olması gerektiği, sonradan imar planı değişikliği ile yapı ruhsatı alınabilirlik koşulunun gerçekleştiği, bunun yargılamanın devamı sırasında mevcut olan belgenin sonradan bulunması olarak değerlendirilemeyeceği, talebin mesmu olmadığı gerekçesiyle, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesinin 2. bendine göre; Bölge Adliye Mahkemeleri’nin göreve başlamalarından önce, aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı HUMK’nın 26.09.2004 tarih ve 5236 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. maddeleri hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
O halde, mahkemece, 1086 sayılı HUMK’nın 445. madde hükmü gereğince yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, henüz yürürlüğe girmeyen 6100 sayılı HMK’nın 375. maddesi uyarınca talebin reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK’nın 438/son maddesi gereğince değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.