Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/9345 E. 2014/2436 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9345
KARAR NO : 2014/2436
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/06/2013
NUMARASI : 2011/546-2013/299

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Av. O.. A.. ile davacı vekili Av. H.. K..’in gelmiş olmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, yüklenici müvekkili ile arsa sahibi davalı arasındaki sözleşmeye göre müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, ancak imalat bedelinin ödenmeyen kısmının davalıdan tahsili için aleyhine girişilen icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, davalının vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin sözleşme gereğince borçlarının tamamını ödediğini, davacı tarafından fazla bedel talep edildiğini ve herhangi bir borcun bulunmadığını savunarak, davanın reddine ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmede iş bedelinin götürü olarak belirlendiği, davacının fazla yaptığı iddia ettiği imalatın 2. bodrum kat inşasından kaynaklandığı, iskan ruhsatının alabilmesi için bu imalatın yapılması zorunlu olduğundan sözleşme harici iş olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı ve davacının kötüniyetli olarak icra takibi yapmadığı gerekçesiyle, davanın ve davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Taraflar arasındaki 12.11.2009 tarihli sözleşme TBK’nun 471 vd. ( BK’nun 355 vd.) maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Sözleşmenin 3. maddesinde, ilave bir iş kalemi veya durumun ortaya çıkmayacağının kabulü ile bu türden bir iş yapıldığından bahisle veya her hangi bir nedenle bedel artışı istenemeyeceği taahhüt
edilmekle beraber, aynı sözleşmenin 4.1. maddesinde açıkça 1.050 m² lik inşaat için imalat bedelinin 1.150.000 TL + 10.000 TL olduğu, ancak öngörülen 1.050 m² den 50 m² nin üstündeki veya altındaki imalat farklılıklarının sözleşmedeki m² birim fiyatı üzerinden hesaplanarak toplam bedele ilave edileceği öngörülmüştür. Görüleceği üzere 3. maddede kural olarak ilave iş bedeli istenemeyeceği kabul edilmekle birlikte bu hususun sözleşme kapsamında öngörülen işler çerçevesine ilişkin olduğu, 1.050 m² ± ( artı eksi ) 50 m²’yi aşan imalat için ilave bedel ödeneceği veya tenzili yoluna gidileceği taraflarca benimsenmiş bulunmaktadır. 4.1. maddenin 2. bendinde projelerde yer almasa bile yapılması icap eden ara imalat için de ek bedel talep edilemeyeceği ifade edilmiş ve bu imalat kalemine ilişkin örnekler sayılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmede 3. ve 4. maddelerin birlikte yorumu sonucu sözleşme ve eklerindeki imalat kalemleri yönünden götürü bedel kararlaştırıldığı ( TBK m. 480-BK m. 365 ) ortadadır. Ne var ki, buradan hareketle sözleşme kapsamında yer alan imalat götürü bedele bağlanmış olmakla beraber, sözleşme kapsamında var olduğu kabul edilemeyecek imalat kalemlerinin de aynı götürü bedel kapsamında yapılmasının taahhüt edildiği kabul edilemez.
Bu durumda mahkemece, davacı yanca ileri sürülen ilave imalatın sözleşme ve eki avan projede yer alıp almadığı hususunda uzman bilirkişiden görüş alınarak ve avan proje ile onaylı proje mukayese de edilerek, bu tür bir imalatın varlığının saptanması halinde davalının payına düşen bedelin (±) 50 m² kapsamında yapılan işler yönünden sözleşmede kabul edilen birim fiyat üzerinden, bu miktarın üzerinde bir iş yapıldığının saptanması halinde ise TBK m. 481 (BK m. 366) uyarınca imalat tarihindeki serbest piyasa rayiçleri üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınması, aksi takdirde şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.