Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/9270 E. 2014/960 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9270
KARAR NO : 2014/960
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2011/243-2012/253

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı H.. E.. yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. O.. E.. ile davalı L.. S.. vekili Av. Ş.. T.., diğer davalılar H.. Ö.. ve H.. E.. vekilleri Av. H.. S.. gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Dava, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemi ile açılmış olup, mahkemece davalı H.. E.. yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın esastan reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, arsa payı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince dava konusu 10 ve 17 no’lu bağımsız bölümlerin kendisine verilmesi gerektiğini ancak bilgi ve talimatı dışında davacı arsa sahibi ve vekili H.. E..’in birlikte hareket ederek bu bağımsız bölümleri davalılardan L.. S..’a sattıklarını ve tapuda devrettiklerini belirterek haksız yapılan devirlerin iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı arsa sahibi ve vekili H.. E.. ise, bu bağımsız bölümlerin yüklenicinin sözlü talimatları doğrultusunda satıldığını ve satış bedeli olan 145.000 TL’den 45.000 TL ‘sinin yüklenicinin arsa payı inşaat sözleşmesi gereğince ödemesi gereken borcuna mahsuben H.. E..’e , bakiye 100.000 TL’yi ise yükleniciye ödendiğini, diğer davalı Lütfi ise, bağımsız bölümleri yükleniciden 145.000 TL bedelle satın aldığını, tapuda devrin arsa sahibi vekili davalı Haydar tarafından yapıldığını ve satış parasından 45’TL’sini yüklenicinin borcu nedeniyle H.. E..’e ödediğini bakiye 100.000,00 TL’yi davacı yükleniciye ödediğini ve iyi niyetli 3. kişi olduğunu savunmuşlardır.
Dosya kapsamındaki belgelerden, davalı arsa sahibi H.. Ö.. tarafından yüklenici aleyhine Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/533E sayılı dava dosyası ile sözleşmenin feshi davası açıldığı, daha sonra da davadan feragat edildiği, böylece sözleşmenin ayakta olduğu ihtilaf konusu değildir. Davalı Lütfü, dava konusu bağımsız bölümleri yükleniciden satın aldığını, tapuda devrin ise arsa sahibinin vekili tarafından yapıldığını ve satış parasının ödendiğini belirtmiştir. Yüklenici ise bunu inkar etmiştir. Davalı Lütfü’nün diğer davalı H.. E..’in bacanağının kardeşi olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda üçüncü şahıs konumunda olan Lütfü 10 ve 17 no’lu bağımsız bölümleri yükleniciye ait olması nedeniyle yükleniciden satın aldığını, davalı arsa sahibi de bu bağımsız bölümleri yüklenicinin talimatı ile sattığını ve satış parasının ödendiğini ıspat etmek durumundadır. Belirtilen husus yani bağımsız bölümlerin yüklenicinin talimatı ile satıldığı ve satış parasının yükleniciye ödendiği ispat edilememiş olup, bu durumda uyuşmazlığın sözleşmedeki edimlerin birlikte ifa kuralına göre çözümlenmesi gerekeceğinden taraflar arasında imzalanan arsa payı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicinin tüm edimlerini yerine getirip getirmediği dava konusu bağımsız bölümleri hakedip etmediği hususları üzerinde durularak gerektiğinde keşifde yapılarak konusunda uzman bilirkişi heyetinden açık, denetime elverişli rapor alınıp, oluşacak uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ve eksik inceleme ile hüküm verilmesi doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre; davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.