Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/9266 E. 2014/2426 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9266
KARAR NO : 2014/2426
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

MAHKEMESİ : Erzincan Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/07/2012
NUMARASI : 2010/1716-2012/727

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhinde Erzincan 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/8040 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, senette bulunan imzaların müvekkiline ait olmadığını, senetten kaynaklanan herhangi bir borç bulunmadığını, senetler üzerinde ihtiyar heyeti tasdiki olmadığından ilam hükmünde bulunmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın haksız olduğunu savunarak, reddini ve kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu borç senedinin yasa gereğince ilam hükmünde olduğu, ancak, sahteliğinin iddia edilebileceği, davacının imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiği, senet üzerinde yapılan inceleme sonucunda senetteki imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile Erzincan 1.İcra Müdürlüğü’nün 2009/8040 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, şartları oluşmadığından %40 kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Ortakların kooperatif ile ya da birbirleri ile olan davalarında HUMK’nın 17. (6100 sayılı HMK’nın 14/2.) maddesi gereğince, kooperatifin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin ve kesin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözönünde bulundurulmalıdır. TMK’nın 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgahı, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yerdir. İİK’nın 72/son madde hükmünde yazılı yetki kuralı, açıklanan kesin yetki kuralını bertaraf edecek bir düzenleme olmayıp, bu tür kesin yetki halinin bulunmadığı menfi tespit davaları için sevkedilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davalı kooperatifin merkezinin neresi olduğu anlaşılamamaktadır. Mahkemece de davalı kooperatifin merkezi konusunda bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Davalı kooperatifin isminin S.S. 2.. K.. olmasına, davalı kooperatifi temsilen kooperatif müdürü tarafından davalı vekiline verilen vekaletnamede adres olarak, Otlukbeli/Erzincan bildirilmiş bulunmasına karşın, icra takibinin ve davanın Erzincan’da görülmesi nedeniyle kooperatif merkezinin neresi olduğu konusunda tereddüt oluşmaktadır. Mahkemece, dava tarihi itibariyle davalı kooperatifin muamelelerinin yürütüldüğü merkezin bulunduğu yer, davalı kooperatifin anasözleşmesi ve ticaret sicil kayıtları getirtilerek tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kamu düzenine ilişkin kesin yetki hususu üzerinde durulmadan, esasa girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.