Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/9059 E. 2014/326 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9059
KARAR NO : 2014/326
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2013
NUMARASI : 2013/445-2013/86

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatif üyesi ve daire sahibi olduğunu, 2005 ile 2011 yılları arasındaki aidat borcunu ödemediğinden Kartal 6. İcra Müdürlüğü’nün 2011/9645 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, davalının borca ve icra dairesinin yetkisine süresi içrisinde itirazda bulunduğundan takibin durduğunu ileri sürerek, yetki ve borca itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra dosyasına yaptıkları yetki itirazının kabul edilerek dosyanın Üsküdar İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiğini, bu kararın şikayet yoluyla kaldırılmadığını ve takibin yetkili icra dairesinde devamının talep edilmediğinden takip hukuku bakımından geçerli bir icra takibi bulunmadığından İİK’nın 50. maddesine göre itirazın iptali davası açılamayacağını, savunarak, davanın dava şartı yokluğu ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, icra müdürlüğünün yetkisizlik kararından sonra dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi için gerekli işlemlerin davacı tarafça ikmal edilmediği, dolayısıyla itirazın iptali davasına konu olabilecek geçerli bir icra takibi bulunmadığı, itirazın iptali davası geçerli bir icra takibi bulunması hususunun dava şartı olduğu, davacının geçerli bir icra takibine dayanarak itirazın iptali davası açmadığı gerekçesiyle, davanın dava şartı noksanlığından reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava aidat borcu ve faizi için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 14/2. maddesi (1086 sayılı HUMK’nun 17.) maddesi gereğince tüzel kişi olan kooperatif ile üyeleri arasındaki davaların kooperatifin ikametgahı addolunan yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. TMK’nın 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgahı, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yerdir. Dava dosyasındaki anasözleşmede davalı kooperatif merkezi Kartal/İstanbul adresi olarak gösterilmiştir.
Somut olayda, dava konusu takip Kartal 6. İcra Müdürlüğü’nün 2011/9645 esas sayılı dosyasıdır. Davacı icra takibini kesin yetkili olan yerde başlattığına, davalı borçlu icra dairesinin yetkisine ve borca birlikte itiraz ettiğine, bu durumda gerek yetki itirazı ve gerekse alacak aslına itirazın incelenmesi görevinin genel mahkemeye ait bulunmasına göre, mahkemece yetki itirazı reddedilip işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözardı edilerek yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi, ayrıca davalının adı “Samiye” olmasına rağmen karar başlığında “Samime” olarak gösterilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.