Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/8966 E. 2014/66 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8966
KARAR NO : 2014/66
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

MAHKEMESİ : Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2012
NUMARASI : 2011/364-2012/442

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatif ortağı olan M.. A..’nin TMK’nın 407. maddesi gereğince kısıtlanmasına karar verildiğini, davalı kooperatif tarafından aleyhine 4.617,73 TL sulama borcu olduğu iddiasıyla icra takibi yapıldığını, vasisi M.. A..’nin kooperatif vekiline icra borç ve masrafları olarak icra tehdidi altında 6.500,00 TL’yi ödediğini, oysa davacının kooperatife borcu olmadığını ileri sürerek, 6.500,00 TL’nin davalıdan, istirdaden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, önceki yıllarda kooperatifin denetçisi olan davacının aleyhine başlattıkları ilamsız icra takibine itiraz etmediğini, davacı vasisi tarafından yapılan ödemeyi İİK’nın 72/7. maddesine göre geri isteyemeyeceğini, ödemenin cebri icra tehdidi altında yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve kısmen benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın ödeme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı, takibin dayandığı makbuzlarda davacının imzasının olmadığı, davacının imzası olmayan bu belgeleri kabul etmediği, davalının da takibe konu borcun davacıya ait olduğunu ispatlayamadığı, davalı vekilinin yemin deliline de müracaat etmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçeli karar başlığında davacı M.. A.. yerine karar tarihinden önce şartlı tahliye olması nedeni ile vasilik görevi sona eren vasisi A.. A..’nin isminin davacı olarak yazılmış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesi hükmüne aykırı olmuş ise de, HMK’nın 304. maddesi uyarınca tarafların başvurusu üzerine veya re’sen düzeltilmesi mümkün maddi hata niteliğinde olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.