YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8920
KARAR NO : 2014/2119
KARAR TARİHİ : 20.03.2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2012
NUMARASI : 2011/408-2012/243
Taraflar arasındaki birleştirilen tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kesinleşmiş olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde birleşen davada N. A. mirasçılarından G.. A.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl ve birleşen davada davacı arsa malikleri vekili, müvekkili arsa sahipleri ile davalılardan Ö… İnşaat Taah. ve San. Tic. Ltd. Şti. ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi düzenlendiğini, yüklenicinin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin, mahkeme kararı ile feshine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, diğer davalıların ise yükleniciye isabet eden hisseleri satın alan şahıslar olduğunu, yüklenici edimini yerine getirmediğinden bu kişilerin de tapuya hak kazanamayacaklarını, sözleşmenin tasfiyesinin gerektiğini ileri sürerek, asıl ve birleşen davada davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalılar F.. A.. ve arkadaşları vekili ile H.. A.. vekili davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle, aksi halde esastan reddini istemişlerdir.
Asıl davada davalı B.. N.. vekili, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 02.11.2009 tarih, 4408 E ve 5866 K sayılı bozma ve 16.06.2011 tarih, 512 E, 3585 K sayılı karar düzeltme ilamlarıyla; birleştirilen dosya ile haklarında dava açılan G.. A.., N. A. (B.) ve B.. A.. tarafından süresinde zamanaşımı def’inde bulunulmadığı, adı geçen davalılar yönünden de tapu iptâli tescil isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu kişiler yönünden süresinde zamanaşımı def’i varmış gibi kabul edilerek davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, davalılar Ş.. K.., E.. Y.., M.. T.., F.. A.. ve T.K. vekilinin adı geçen davalılar yönünden de
zamanaşımı def’inde bulunduğu, dava dilekçesinin, davalı M.. T..’a 12.07.2003 tarihinde, diğer davalılara vekilleri Avukat … zamanaşımı def’inde bulunduğu tarihten sonra tebliğ edildiği, adı geçen davalıların Avukat … verilmiş vekâletnamelerinin de dosyada bulunduğu, bu durumda adı geçen davalılar yönünden de zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davalı B.. N..’nun cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmamasına rağmen 22.03.2006 tarihli ıslah dilekçesiyle cevap dilekçesini ıslah ettiği ve zamanaşımı def’inde bulunduğu, ıslah yoluyla zamanaşımı def’inin ileri sürülebileceği, 16.04.1998 fesih kararının kesinleştiği tarihten, hakkındaki davanın açıldığı 24,06.2003 tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle bu davalı hakkında da davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş olup, mahkemece bozma ve karar düzeltme ilamlarına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalılar Ş.. K.., E.. Y.., M.. T.., F.. A.., B.. N.. ve T.K. usulüne uygun zamanaşımı def’inde bulundukları ve haklarında açılan davanın zamanaşımına uğradığı, davalılardan N. A. (B.) ve B.. A.. aleyhine dava açılmış ise de, yargılamanın devamı sırasında adı geçenlerin paylarını diğer davalı G.. A..’a devir ve temlik ettikleri, davacıların yeni maliklere karşı tapu iptali ve tescil olarak davaya devam ettikleri yönünde tercihlerini kullandığı, yeni maliklerin ise, davalı yüklenicinin tüm edimlerini yerine getirmesi şartı ile hak sahibi olabilecekleri, yüklenicinin edimini yerine getirmemesi nedeniyle arsa maliklerinin tapuları geri alabilecekleri gerekçesiyle; daha önce hükmolunan ve kesinleşen hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kabulüne ve davalı G.. A.. adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adlarına tapuya tesciline, davalılar N. A. (B.) ve B.. A.. aleyhine açılan davanın reddine, davalılar Ş.. K.., E.. Y.., M.. T.., F.. A.., B.. N.. ve T. K. aleyhine açılan davanın ise zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, birleşen davada davalı N. A. mirasçılarından G.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçeli karar başlığında 12.06.2012 olan karar tarihinin 30.03.2004 olarak yazılmış olması, HMK’nın 297/1-d maddesi hüküne aykırı olmuş ise de, HMK’nın 304. maddesi uyarınca tarafların başvurusu üzerine veya re’sen düzeltilmesi mümkün maddi hata niteliğinde olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, birleşen davada N. A. mirasçılardan G.. A.. vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, birleşen davada davalı N. A. mirasçılardan G.. A.. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.