YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8848
KARAR NO : 2014/2064
KARAR TARİHİ : 18.03.2014
MAHKEMESİ : İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2013
NUMARASI : 2007/1072-2013/334
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesiyken haksız ve usulsüz olarak ihraç edildiğini, İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 18.12.2006 tarih ve 2005/321 esas, 2006/384 karar sayılı kararıyla ihraç kararını iptal ettirdiğini ve kararın kesinleştiğini, davalının buna rağmen üyeliğe kabul işlemini yapmayarak çalışmasını engellediğini, belgelenebilir günlük kazanç kaybının 20,00 TL olduğunu, 11.08.2005 tarihinden dava tarihine kadar mahrum kalınan kazanç kaybının tazmini için çekilen 21.05.2007 tarihli ihtarın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 12.000,00 TL’nin 11.08.2005 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 26.03.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 17.715,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kooperatifin 19.02.2007 tarihinde davacıyı üyeliğe kabul ederek kooperatif defterine işlediğini, davacının iddia ettiği kazanç kaybının oluşabilmesi için üyeliğe kabul edilmiş olmanın yeterli olmadığını, çalışma ruhsatı alabilmek için üzerine kayıtlı toplu taşıma aracının bulunması gerektiğini, davacının ruhsat alamadığını, dolayısyla kooperatif üyesi dahi olsa araç çalıştırmasının mümkün olmadığını, davacının hukuki şartları yerine getirmemesi nedeniyle kazanç kaybının sözkonusu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve ek raporu ile tüm dosya kapsamına göre; haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamayacağı, bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülüklerinin, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam ettiği, bu itibarla davacı ortaklıktan çıkarılsa da davacının ortaklık hakkının çıkarma kararı kesinleşene kadar devam ettiğinden kendisine kooperatifçe sıra verilmesi gerektiği, davacıya sıra verilmeyerek kazanç elde etmesinin engellendiği, davacının taşıyıcılığı bilfiil meslek edinen esnaf olduğu, kooperatifin amacına uygun motorlu aracının bulunduğu, Karayolu Taşıma Yönetmeliği uyarınca Karayılan Belediyesi’nden nakliye belgesi aldığı ve kooperatif üyesi olduğu ve tüm şartları taşıdığı halde kendisine iş verilmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının kendisine iş verilmemesi nedeniyle uğradığı 17.715,00 TL kazanç kaybının temerrüt tarihi olan 24.05.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dava, yoksun kalınan gelir kaybının tahsili istemidir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hükme ve denetime elverişli değildir. Zira, dava konu aracın tazminat istenen süre içinde davacı yanca hiç çalıştırılmadığı varsayımına göre hesaplama yapılmıştır. Oysa, dava konusu edilen dönemde davacı, aracını çalıştırmış olsaydı elde edeceği net kazancı talep hakkını haiz olup, ticari bir araç olan dava konusu aracın bu dönem içinde kooperatifçe çalıştırılmadığı halde, davacının, aracını başka işte çalıştırarak gelir elde etmemesi hayatın olağan akışına uygun değildir. Bu nedenle, aracın tazminat istenen dönem içinde başka bir işte çalıştırılarak gelir elde etmesinin mümkün olup olmadığı üzerinde durulması, davacı ile aynı hatta çalışan bir ortağın ortalama kazancının belirlenmesi, belirlenen miktardan masraf ve amortisman giderlerinin düşülmesi gerekir.
O halde, Mahkemece, gerekli belgeler toplandıktan sonra, şehirler ve ilçeler arası yolcu taşıma sektöründe faaliyet gösteren uzmanın da katıldığı bilirkişi kurulu oluşturulup, davalı kooperatif kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, davacının aracının çalıştırılmaması nedeniyle uğradığı kazanç kaybının yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde denetime elverişli bir ek rapor alınarak tespit edilmesi, bilirkişi raporu ile kazanç kaybının gerçek miktarının somut verilerle tam olarak saptanamaması halinde TBK 50 (BK 42) vd. madde hükümleri uyarınca mahkemece somut olayın özellikleri gözönünde bulundurularak, takdiren hakkaniyete uygun bir miktar kazanç kaybına hükmedilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.