Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/8836 E. 2014/1276 K. 24.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8836
KARAR NO : 2014/1276
KARAR TARİHİ : 24.02.2014

MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22/03/2013
NUMARASI : 2012/258-2013/139

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 15.01.2011 tarihinde yemek hizmetleri sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin kendi edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalıya günlük irsaliye ile teslim edilen yemeklerin haftalık olarak düzenlenen faturalarını aynı gün içerisinde davalıya göndererek kayıtlara girmesini sağladığını, belli dönemlerde hesap mutabakatları yapılarak alacak-borç ilişkisinin sağlıklı yürütülmesinin sağlandığını, davalının başlangıçta yemek bedellerini eksiksiz ödemesine rağmen 2011 yılı Temmuz ayından sonra aksatmaya ve daha sonra ödememeye başladığını, biriken alacakların tahsil edilememesine rağmen, davalı şirketin idari personeline yemek verilmeye devam edildiğini, davalı hakkında yasal takibe başlanmadan önce 02.04.2012 tarihinde hesap mutabakatı yapıldığını, davalı şirketin 31.03.2012 tarihi itibariyle müvekkiline 180.303,30 TL biriken borcu olduğunu kabul ettiğini, hesap mutabakatı sağlandıktan sonraki haftanın yemek borcu eklenerek alacağın takibe konulduğunu, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe ve davaya konu edilen faturaların müvekkiline ihtar veya tebliğ edilmediğini, faturanın münderecatının kesinleşmesi için borçluya tebliğ edilip, 8 gün içerisinde itiraz edilmemesi geretiğini, davacının icra takibine geçmeden önce borcu bildirir ve borcun ödenmesine dair ihbarda bulunmadığını, davacının dayandığı tüm fatura ve belgelere itiraz ettiklerini savunarak, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında akdi ilişkinin bulunduğu, davalının davacıdan sözleşme kapsamında hizmet aldığı, taraflar arasında 02.04.2012 tarihinde hesap mutabakatının yapıldığı, mutabakattan sonra da davalı tarafından davacıdan hizmet alındığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 180.769,11 TL alacaklı olduğu, davalı vekilinin müvekkili şirketin 20.07.2011 tarihinden sonra ekonomik sıkıntı içerisine girdiğini belirttiği, davalının ödeme savunmasının bulunmadığı gerekçesiyle, davalının Antalya 8. İcra Müdürlüğü’nün 2012/1374 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile 180.769,11 TL asıl alacak, 220,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 59,85 TL ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 181.048,96 TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden 01.07.2012 tarihine kadar işleyecek avans faizi ve değişiklikleri(yıllık %17.75’yi geçmeyek şekilde), 01.07.2012 tarihinden itibaren BK’nın 120. maddesinde belirlenen faiz oranları ve icra takip giderleri ile birlikte tahsiline imkan verecek tarzda itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % 40’ına karşılık gelen 72.307,00 TL inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Kısa ve gerekçeli kararda “2012/1374 Esas” olan icra takip dosyasının “2012/5376 Esas” olarak yazılması doğru olmamış ise de, HMK’nın 304. madesi uyarınca re’sen veya tarafların başvurusu üzerine her zaman düzeltilmesi mümkün maddi hata niteliğinde olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalı vekilinin 16.01.2013 tarihli oturumda mutabakattaki imza ve kaşeyi kabul edip, mutabakattan sonra fatura düzenlenmiş veya bir kısım borcun ödenmiş olabileceğini açıklamasına rağmen, gerek yargılama gerekse temyiz aşamasında herhangi bir delil ve belge sunulmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.