Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/8718 E. 2014/959 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8718
KARAR NO : 2014/959
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

MAHKEMESİ : Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/01/2013
NUMARASI : 2012/95-2013/42

Taraflar arasındaki asıl tapu iptali ve tescil, birleşen menfi tespit davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı asil A.. K.. gelmiş tebligata rağmen başka gelen olmadığından, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-

Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin, alacağına kavuşmak için yaptığı icra takibinde davalı, A.. K..’ın davalı kooperatifte adına kayıtlı bulunan hissesi üzerine haciz konulduğunu, borçlu A.. K..’ın bu hisseyi kendi adına tescil ettirmediğini ileri sürerek, İİK’nın 94. maddesine göre kooperatif hissesinin borçlu A.. K.. adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif, davaya cevap vermemiştir.
Asıl davada davalı birleşen davada davacı A.. K.. vekili, haczin kalkması sebebiyle davanın konusuz kaldığını, borcuyla ilgili ibraname aldığını, takibe dayanak senette tahrifat yapılması nedeniyle sahte olduğunu ve bu nedenle bozma ilamından sonra menfi tespit davası açıldığını savunarak, asıl davanın reddini, birleşen menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi edilmesi üzerine Dairemizce ,davalı A.. K..’ın borcunun tahsili için yapılan icra takibi kesinleştiğine ve İcra Müdürlüğü’nce bu davayı açmak üzere davacıya yetki verilmesine ilişkin karar kaldırılmadığına göre, Mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda ,davalı A. F..’in kooperatifte bulunan hissesini aleyhine takip yapılmasını ve alacağın tahsilini önlemek için tapuda adına kaydettirmediği, menfi tespit davasında 10 yıllık zamamaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı ve birleşen davada davacı A.. K.. vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl davada davalı birleşen davada davacı A.. K.. vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı birleşen davada davacı A.. K.. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.