Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/8514 E. 2014/2280 K. 25.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8514
KARAR NO : 2014/2280
KARAR TARİHİ : 25.03.2014

MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/07/2013
NUMARASI : 2007/296-2013/525

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalı borçlu İ.. D..’in 3. kişi nezdindeki alacağının haczi sonrası Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün 2005/6634 Esas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinin 1. sırasında davalı İ.. K..’a ayrılan ve daha sonra davalı S.. C..’a devir ve temlik edilen payın gerçek bir alacağa dayanmadığını ileri sürerek, davalı İ.. K..’a ayrılan ve sonra davalı S.. C..’a devredilen payın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İ.. K.. vekili ve davalı İ.. D.., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı İ.. K..’ın alacağı kambiyo senedine dayalı olup davacının bu alacağın gerçek olmadığını yazılı delil ile ispatlayamadığı ve davacının icra takiplerinin davalı İ.. K..’ın icra takiplerinden sonraki tarihli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı, alacağının varlığını ve miktarını takipten önce düzenlenen belgeler ve usulüne uygun diğer belgelerle ispatlamalıdır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olması, diğer anlatımla kural olarak muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Davalı alacaklının savunma ve delilleri çerçevesinde alacağın gerçek olup olmadığının tartışılması, davalı ile borçlu arasındaki hukuki ilişkinin ve davalının alacağının doğum tarihinin değerlendirilmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Bu durumda, mahkemece, davalının alacaklı olduğu icra dosyasında takibe konu kambiyo senetlerine dayalı takip tarihinin, davacının takip tarihinden önce olduğu, buna göre davalının alacağın varlığını kanıtladığı ve davanın bu nedenle reddi gerektiği belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aynı sonuca ispat yükünün davacıda olduğu ve davacının muvazaa iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle varılması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK’nın 438/son madde hükmü uyarınca değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.