Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/8492 E. 2014/1373 K. 26.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8492
KARAR NO : 2014/1373
KARAR TARİHİ : 26.02.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/07/2013
NUMARASI : 2009/319-2013/416

Taraflar arasındaki asıl davada tazminat, birleşen davada alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili Av. F.. Ş.. gelmiş diğer tarafa yapılan tebligatın bila tebliği iade edildiğinden duruşmalı isteyen tarafın duruşma talebinden vazgeçmesi üzerine incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında 23.02.2007 tarihli “Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” imzalandığını, ancak davalı yüklenicinin sözleşme uyarınca 25.02.2008 tarihinde inşaatı teslim etmesi gerekirken, 18.07.2008 tarihinde 4,5 ay gecikmeli olarak teslim ettiğini, ayrıca dış cephenin BTB olacağı sözleşmede belirlenmiş iken sadece ön cephenin bu şekilde yapıldığını, ikinci bodrum katın otopark olacağı ve sığınak da yapılacağının kararlaştırılmasına rağmen bunların sözleşmeye ve yasaya uygun olarak yapılmadığını, ayrıca iskân belgesinin de alınmadığını, davalıya keşide edilen 18.08.2009 tarihli ihtarnameden sonuç alamadıklarını, iki daire için kira bedeli ve eksik işler bedeli olarak toplam 8.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, davacı vekili daha sonra davasını kira alacağı 1.100,00 TL, eksik işler ve nefaset farkı 14.500,00 TL olmak üzere toplam 15.600,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, sözleşme uyarınca binanın sadece bu cephesinin BTB olacağının kararlaştırıldığını, ayrıca davacıya teslim edilecek iki daireden bir tanesinin kaba inşaat olarak teslimi gerekirken, tarafların şifahi anlaşmaları gereği bu daireninde anahtar teslimi olarak davacıya teslim edildiğini, davacının buna ilişkin olarak müvekkiline bir ödeme yapmadığını, davacıya ait 5 nolu dairenin müvekkili yükleniciye ait en üst kattaki çatı piyesli daire ile değiştirildiğini, davacının aradaki bedel farkı olan 66.000,00 TL’yi müvekkiline ödemediğini, müvekkilinin davacının ihtarnamelerine cevap verdiğini, sözleşmede iskân alma şartının olmadığını, inşaat ruhsatının 23.05.2007 tarihinde alındığını, bunun sebebinin tevhit işleminin gecikmesinin olduğunu, sözleşmede taraf olan diğer arsa sahibi dava dışı kişinin herhangi bir talebinin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Yüklenici R.. E.. tarafından arsa sahibi Ş.. K.. aleyhine Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan alacak davasının mahkemenin 22.02.2011 gün, 2010/259 E., 2011/45 K. sayılı ilamı ile asıl dosyayla birleştirilmesine karar verilmiş, bu davada R.. E.. vekili, davaya ait 1. kattaki normal dairenin müvekkiline ait en üst kattaki dubleks daire ile değiştirildiğini, bu nedenle müvekkilinin iki daire arasındaki değer farkından dolayı alacaklı olduğunu, ancak bu bedelin ödenmediğini ileri sürerek, 44.000,00 TL’nin yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiş, Ş.. K.. vekili bu satım nedeni ile müvekkilinin hiçbir borcu olmadığını, şayet borcu olsaydı devir işleminin yapılmayacağını, davanın yazılı delillerle ispat edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporları ve tüm dosya içeriğine göre; taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalı (birleşen davanın davacısı) yüklenicinin inşaatı sözleşmeye uygun olarak yapmadığı, geç teslim ile eksik işler ve nefaset farkından dolayı davacı (birleşen davalı) arsa sahibinin alacaklı olduğu, birleştirilen dava yönünden ise davalı (birleşen davacı) yüklenici vekilinin teklif ettiği yeminin davacı (birleşen davalı) arsa sahibince yerine getirildiği gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile 15.600,00 TL’nin davalıdan (birleşen davacı) tahsiline, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.