Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/842 E. 2013/2010 K. 29.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/842
KARAR NO : 2013/2010
KARAR TARİHİ : 29.03.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ile davacı arasındaki adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davacının bir kısım imalat yaptığını, davalının tutumu nedeniyle işin yürümeyeceğini anladığını ileri sürerek, yaptığı harcamaların tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, taraflar arasında yürürlüğe girmiş bir sözleşme olmadığını, sadece ön görüşmeler yapıldığını, sonuçta anlaşamadıklarını; masraf ve bir kısım imalatın gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının adi yazılı sözleşme gereğince inşaat yapım işine başladığı, bilirkişi raporuna göre bunların maliyetinin 212.542,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
…- Davalı vekilince, mahkemenin ….01.2013 tarihli ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine ilişkin kararının temyizen incelenmesi, 01.03.2013 havale tarihli dilekçe ile Dairemiz’den istenmiş ise de, sözkonusu dilekçenin temyiz defterine kaydı yapılmadığı gibi harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
…- Taraflar arasında imzalanan 09.03.2010 tarihli adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Davacı yüklenici işbu sözleşmeye istinaden bir kısım imalat gerçekleştirdiğini ileri sürerek alacağının tahsilini istemiştir. Sözleşme geçersiz olduğundan taraflar birbirlerine karşı yaptıkları kazandırmaları isteyebileceklerdir. Somut olayda yüklenici, yaptığı imalat, davalının yararına ise bedelinin davalı arsa sahibinden tahsilini istemekte haklı olacaktır. Bilirkişi raporunda ise bu konuda bir değerlendirme yapılmamıştır.
Öte yandan, taraflar arasında yapılacak hesaplarda bayındırlık birim fiyatlarının uygulanacağına ilişkin bir anlaşma olduğu ileri sürülüp kanıtlanmadığından, bayındırlık birim fiyatlarına göre hesap yapılarak sonuca ulaşılması da doğru olmamıştır.
Bununla birlikte, davacı yanca dava tarihinden önce yaptırılan tespitte, imalata dahil edilmeyen bir kısım ihrazatın inşaat mahallinde bulunduğu belirlenmiş ise de, yargılama sırasında yapılan keşifte bu ihrazatın mahallinde olmadığı ve imalata da girmediği anlaşılmıştır. Yine bu malzemelerin davalı yana teslim edildiğine dair delil de sunulmadığından, yapılan hesaba katılması ve buna göre hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.
O halde mahkemece yapılması gereken …; davalı yararına olup, işine yarayacak ve kullanabileceği imalat veya yapılan bir masraf olup olmadığının gerekirse mahallinde keşif yapılarak, uzman bilirkişi aracılığıyla tespit edilmesi ve bu nitelikte bir masraf veya imalatın varlığının saptanması halinde ise, masrafların yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığının tespiti, imalat bedelinin de yine aynı şekilde yapıldığı tarihteki mahalli piyasa fiyatlar üzerinden hesaplatılarak toplamı üzerinden bir hükme varılmasından ibarettir.
Değinilen yönler dikkate alınmadan eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile verilen hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (…) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ….03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.