Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/8376 E. 2014/552 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8376
KARAR NO : 2014/552
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

MAHKEMESİ : İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/07/2013
NUMARASI : 2011/662-2013/342

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin davalı borçlu M.. I..’dan olan alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığını, borçlunun taşınmazı üzerinde haciz uygulandığını, aynı taşınmazda davalı alacaklı O.. S..’nın da haczi bulunduğunu ve taşınmazın satışa çıkarıldığını ancak alıcı çıkmadığından satışın düştüğünü, aynı dosyadaki alacağın Ş.. I.. tarafından temlik alındığını ve yeniden satış istendiğini, taşınmazın alacağa mahsuben alacaklı tarafından alındığını, müvekkilinin dosyasına para kalmadığının bildirildiğini, temlik alacaklısı Ş.. I..’ın, borçlu M.. I..’ın kardeşi olduğunu, temlik işleminin muvazaalı olduğunu, satışı yapılan icra dosyasında borcun gerçekte ödendiğini, borçlu M.. I..’ın söz konusu taşınmaz dışında başka mal varlığının bulunmadığını, 2010 yılında yapılan kıymet takdiri raporunda taşınmazın 1/2 payının 60.000,00 TL değerde olduğu belirlenmesine rağmen 2011 yılında 27.000,00 TL bedelle alındığını ve ihaleye başka alıcının da girmediğini, bu işlemlerin de temlik işleminin muvazaalı olduğunu gösterdiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı M.. I.., muvazaalı temlik iddiasının soyut olduğunu, temlik ve satış işlemlerinin usulüne uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Ş.. I.. vekili, davanın, sıra cetveline itiraz davası mı yoksa tasarrufun iptali davası mı olduğu hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini, davacının iddialarının yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı O.. S.., cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalılar Şevket ve M.. I..’ın kardeş oldukları ve icra dosyasına konu taşınmazda eşit oranda pay sahibi oldukları, satışa konu olan davalı M.. I..’a ait taşınmaz payına önce O.. S..’nın alacaklı olduğu icra dosyasında haciz konulduğu, davacının haczinin ise ikinci sırada olduğu, davacının temlik işleminin muvazaalı olduğunu ileri sürmesine rağmen davalı O.. S..’ya ait alacağın takip borçlusu M.. I.. tarafından ödendiğine ilişkin herhangi bir delil sunmadığı, davacı vekili olan tanığın beyanlarından M.. I..’ın borcu ile ilgili indirim yapılmasına ilişkin her iki alacaklı ile davalı temlik alan Ş.. I..’ın görüştüğünün anlaşıldığı, borcu ödeyen kişinin icra dosyasındaki alacağı temlik alarak takibe devam etmesinin muvazaa olarak nitelendirilemeyeceği, ihaleye hazırlık ve ihale sırasındaki usulsüzlük iddialarının ihalenin feshi davasına konu edilmesi gerektiği, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.