Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/8365 E. 2014/649 K. 31.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8365
KARAR NO : 2014/649
KARAR TARİHİ : 31.01.2014

MAHKEMESİ : Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah. Sıf.)
TARİHİ : 17/07/2013
NUMARASI : 2013/31-2013/310

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin reddine, mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalılar arasında Anadolu dar bölgesi ile İstanbul dar bölgelerinde olmak üzere toplam 51 hatta bir adet otobüs ile toplu taşıma yapmak üzere hasılat paylaşımına dayalı hat kiralama sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin davalı kooperatife 26.05.2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile 51 hattan C bölgesinde 12 hat payı, A bölgesinde 11 hat payı olmak üzere toplam 23 hatta otobüs alıp çalıştırmak üzere üye olduğunu, ancak aynı tarihte yönetim kurulu üyeleriyle anlaşamadığından kooperatiften ayrılmak için başvuruda bulunduğunu, davalı kooperatifin 30.06.2012 tarihli genel kurulun 7. maddesinde müvekkilinin 23 adet hat payının verilmesi suretiyle ayrılmasına karar verildiğini, davalı kooperatifin bu karar doğrultusunda, sözleşmenin 23. maddesi gereğince diğer davalının da onayını alarak toplam 12 hat payını müvekkiline iade ettiği halde geriye kalan C bölgesindeki 11 hat payını haksız olarak müvekkiline vermediğini ileri sürerek, 11 hat payının müvekkiline devredilmesi ile işletilmesinden elde edilen işletme ve reklam gelirlerinin devir kararının alındığı tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, devir talebinin kabul görmemesi halinde ayrıca 11 hat payının dava tarihinden itibaren sözleşmenin sona erme tarihi olan 07.10.2026 tarihine kadar olan reklam ve işletme gelirlerinin avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, öncelikle kooperatifin dava tarihindeki yerleşim yeri adresinin Tuzla/İstanbul olmasından dolayı yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, ayrıca HMK’nın 14. maddesi uyarınca kooperatif ile üyeleri arasındaki davalarda kooperatif merkezinin bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalılar arasında hat kiralama sözleşmesi bulunduğu, davacı tarafın kiralanan hatlarda otobüs çalıştırmak için davalı kooperatife ortak olduğu, davalı kooperatifin ticaret sicil gazetesine göre adresinin Tuzla/İstanbul olduğu, söz konusu kiralama işinin yapıldığı yerin de İstanbul Anadolu Yakası olduğu, bu durumda 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi uyarınca davalı tüzel kişinin dava tarihindeki adresinin İstanbul Anadolu Yakası Ticaret Mahkemesi yargı sınırları içerisinde kaldığı, yetki itirazının süresinde yapıldığı gerekçesiyle, dava dilekçesinin reddine mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın talep halinde yetkili İstanbul Anadolu Yakası Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-6100 sayılı HMK’nın 14/1. maddesi gereğince tüzel kişi olan kooperatif ile üyeleri arasındaki davaların kooperatifin ikametgahı addolunan yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. TMK’nın 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgahı, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yerdir. Dava dosyasındaki Ticaret Sicil Gazetesi örneğine göre davalı kooperatif merkezi Tuzla/İstanbul adresi olarak gösterilmiştir.
Somut olayda, davacı şirket tarafından, davalı kooperatife 23 hatta otobüs alıp çalıştırmak üzere ortak olunduğu ve kooperatif genel kurulunca 23 adet hat payının verilmesi suretiyle ortaklıktan ayrılmasına karar verildiği halde 11 hat payının verilmediği iddia edilerek talepte bulunulduğuna göre, mahkemece davanın sözleşmeye ilişkin alacak istemine ilişkin olduğu yönündeki tespiti ile HMK’nın 6. maddesindeki genel yetki kuralına göre karar verilmesi doğru olmamıştır.
Öteyandan, HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, HMK’nın 114/1-ç madde hükmü uyarınca anılan yasal düzenleme gözönünde bulundurularak, yetkinin kesin olduğuna ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın anılan kanunun 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan HUMK’nın yetkiye ilişkin 28 ve devamı maddeleri hükümlerine uygun olarak gerekçede ”mahkememizin yetkisizliğine” hüküm fıkrasında “Dava dilekçesinin reddine, açılan davada mahkememizin yetkisizliğine ” ibaresine yer verilmesi doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK’nın 438/son maddesi uyarınca değişik gerekçe ile ve hüküm fıkrasının 1. bendindeki yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi suretiyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın gerekçesi değiştirilerek ve ”HÜKÜM” fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “Dava dilekçesinin reddine, açılan davada mahkememizin yetkisizliğine ” ibareleri çıkartılarak, yerine “Yetkinin kesin olduğuna ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-ç ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine” ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.