Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/8362 E. 2014/1337 K. 25.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8362
KARAR NO : 2014/1337
KARAR TARİHİ : 25.02.2014

MAHKEMESİ : Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2013
NUMARASI : 2011/1052-2013/537

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine (birleşen dava hakkında hüküm kurulmamış olmasına) yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, asıl davada; müvekkili kooperatif üyesi davalının 2008 yılı Temmuz ila Aralık ayları arasındaki altı aylık 300,00 TL aidat ile 612,00 TL gecikme zammı toplamı 912,00 TL birikmiş borcunu ödemediğini, bunun üzerine Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün 2010/3273 esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile davalının %40 oranında icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, birleşen davada; müvekkili kooperatif üyesi davalının 18.06.2008 tarihi itibariyle 1.047,00 TL aidat ile 36,40 TL gecikme zammı toplamı 1.083,00 TL birikmiş borcunu ödemediğini, bunun üzerine Mersin 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/10555 esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile davalının %40 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf asıl ve birleşen davada, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davada; davalının kendisine tahsis edilen B blok 4. kat 11 nolu bağımsız bölümü 22.05.2008 tarihinde üçüncü şahsa satış yoluyla devrettiği, icra takibine konu aidatların davacının taşınmazı devrettiği tarihten sonraya ilişkin olduğu ve taşınmazın yeni malikince icra takibine konu aylara ilişkin aidatın kooperatif hesabına yatırıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, birleşen 2011/1053 esas sayılı dosyaya ilişkin herhangi bir karar verilmemiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1)Asıl davada; 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (HUMK) 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2013 yılı için 1.820,00 TL olduğu, esas davada, 912,00 TL’nin davalıdan tahsili istenildiğine ve verilen hüküm temyiz edilebilirlik sınırının altında olduğuna göre, Mahkemece verilen karar, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davacı vekilinin esas davaya ilişkin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2)Birleşen 2011/1053 esas sayılı davada; aidat ve gecikme zammı alacağı için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde: ” Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Mahkemece; birleşen dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, 6100 Sayılı HMK’nın 297/2. ( HUMK 388) maddesine göre doğru görülmemiştir.
3)Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin asıl davadaki temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen 2011/1053 esas sayılı dosyaya ilişkin davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.