Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/8359 E. 2014/1010 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8359
KARAR NO : 2014/1010
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/12/2010
NUMARASI : 2009/153-2010/525

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. E.. T.. ile davacı vekili Av. M.. G..’ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, müvekkiline ait 1781 ve 1782 parsel sayılı taşınmazlara bina yapılması amacıyla davalı ile 21.12.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini noterde, buna ilişkin protokolü de haricen imzaladıklarını, sözleşme gereğince 1781 parsel sayılı taşınmaza yapılacak binanın zemin katındaki 3 nolu bağımsız bölümün yükleniciye, bunun dışındaki bütün bağımsız bölümlerin ise arsa sahibi davacıya ait olacağının, 1782 parsel sayılı taşınmaza yapılacak binanın kademeli olarak yüklenici yahut onun göstereceği kişilere devredileceğinin kararlaştırıldığını, nitekim 1782 parsel sayılı taşınmaza yapılan binadan 1,2,3 nolu bağımsız bölümlerin üçüncü kişilere devredildiğini, sözleşme gereğince 10.04.2007 tarihinde inşaata başlanacağının. inşaatın ise sözleşmeden itibaren 16 ay içerisinde bitirileceğinin, aksi takdirde arsa sahibinin sözleşmeyi tek yanlı feshedebileceğinin, daireler teslim edilinceye kadar yüklenicinin arsa sahibine aylık 600,00 TL kira bedeli ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalı yüklenicinin zamanında edimini yerine getirmeyerek inşaatı terk ettiğini, ayrıca yükleniciye devri öngörülen bağımsız bölümleri edim yerine gelmeden üçüncü kişilere kullandırıldığını, sözleşme ile kararlaştırılan kira bedelini ödenmediğini ileri sürerek, taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davalı isteği doğrultusunda üçüncü kişilere devredilen 1872 parsel 1,2,3 nolu bağımsız bölümlerin bedelinin temerrüt faiziyle tahsiline, 178 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki bağımsız bölümlerin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, 23.12.2009 tarihli dilekçeyle, 1454 parsel sayılı taşınmaza ilişkin 13.07.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre yüklenicinin 11 daireli bina inşa edeceği, bu dairelerden iki adedinin arsa sahibine ait olacağının kararlaştırıldığını, arsanın ifraz edilmesi sonrasında 1781 ve 1782 parsel numaralarını aldığını, bunun üzerine taraflar arasında 21.12.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin noterde, buna ilişkin protokolün de haricen imzalandığını, bu sözleşmeye gore, 1781 parsele yapılacak binadaki 3 nolu bağımsız bölümün yükleniciye diğerlerinin arsa sahibine ait olacağının kararlaştırıldığını protokole göre ise davalı yükleniciye kademeli devrin öngörüldüğünü, davacının sözleşme gereği 1782 parsel sayılı taşınmazdaki 1,2,3 nolu bağımsız bölümleri davalı yüklenicinin gösterdiği üçüncü kişilere devrettiğini, davalının ise edimini yerine getirmeden inşaat alanını terk ettiğini ileri sürerek, tüm sözleşmelerin feshine davalı yüklenicinin, 1782 parsel sayılı takınmaza yaptığı yapıların davacıya aidiyetinin tespitine, inşaat süresi boyunca ödenmesi gereken 9.600,00 TL kira bedelinin temerrüt faiziyle tahsiline, davalının 1781 parsel sayılı taşınmaza yapması gerekip de yapmadığı binadan davacı hissesine düsen 8 adet daire nedeniyle davacının yoksun kaldığı kira tazminatının tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, 1781 parsel sayılı taşınmaz inşaatına hiç başlanmadığı, 1782 parsel sayılı taşınmaz inşaatının tamamlandığı, davacının 14.10.7008 tarihli azilname ile davalıya verdiği yetkileri kaldırdığı, davacıya ödenmesi gereken kira bedelinin 9.600,00 TL, satılan üç adet daire bedelinin 220.000,00 TL kira geliri yoksunluğu alacağının 76.800,00 TL olduğu gerekçesiyle, taraflar arasındaki tüm sözleşmelerin feshine, anılan meblağların tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiş, bu temyizin süresinde olmadığından bahisle yerel mahkemece verilen ek karar Dairemizin 23.09.2013 tarih ve 3658 E., 5641 K. sayılı ilamıyla kaldırılmıştır.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalı asilin davadan haberdar olduğunun dosyaya sunduğu cevap dilekçesinden anlaşılmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Yapılan yargılama sonucunda, 13.07.2004 ve 21.12.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshine karar verilmiştir.
Bu durumda, 21.12.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile ilgili olarak, talep edilen gecikme tazminatı ve sözleşme süresince ödenecek kira bedellerinin reddine karar verilmelidir.
Zira; aksi sözleşmede kararlaştırılmadıkça, sözleşmenin feshini talep eden taraf, sadece olumsuz zararlarının tazminini isteyebilir. Sözleşmenin ifasına bağlı olarak beklenen menfaatlere ilişkin olumlu zararlar ise talep edilemez.
Şu halde, mahkemece, kira tazminatı ve kira bedellerine ilişkin istemlerin reddine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde hatalı yorumla hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.