Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/8349 E. 2014/1284 K. 24.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8349
KARAR NO : 2014/1284
KARAR TARİHİ : 24.02.2014

MAHKEMESİ : Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2008/222-2013/600

Taraflar arasındaki asıl sözleşmenin feshi, el atmanın önlenmesi ile tazminat birleşen tapu iptal tescil davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı-birleşen davada davacı kooperatif vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı birleşen davada davacı kooperatif vekili Av. T.. A.. ve kooperatif başkanı F.S.. gelmiş diğer taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili asıl davada, arsa sahibi müvekkili ile davalı yüklenici arasında 5946 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bina inşa edilmesi için arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, 3 parsel sayılı taşınmaz ifraz edilince 4 parsel sayılı taşınmazın davalının elinde kaldığını, mahkeme marifetiyle yapılan tespitte davalının bağımsız bölümleri süresinde teslim edilemeyeceği anlaşıldığından 18.06.2007 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek, davalının 4 parsel sayılı taşınmazdaki vaki el atmasının önlenmesine ve sözleşme nedeniyle uğranılan zararın şimdilik 30.000,00 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama aşamasında tazminat taleplerini atiye bıraktıklarını belirterek ıslah dilekçesiyle sözleşmenin feshine de karar verilmesini talep etmiş; birleşen davada, taleplerin haksız olduğunu savunarak, birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı-birleşen davada davacı kooperatif vekili birleşen davada, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre müvekkiline 3 parsel sayılı taşınmazın satıldığını, bunun karşılığında 12 adet dairenin arsa sahibine verileceğini, inşa edilecek bina için verilen ruhsatın belediyece 6 kattan 3 kata indirildiğini, bu nedenle fiilen teslimin olanaksız hale geldiğini, arsa sahibinin haber vermeden 3 parsel sayılı taşınmazı ifraz ettiğini ve kendi adına 4 parsel sayılı taşınmazın yeni tapusunu aldığını, müvekkilinin taşınmaz üzerinde kooperatif binaları inşa ettiğini, bundan dönülmesinin mümkün olmadığını, arsa sahibinin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların tapularının iptali ile müvekkili kooperatif adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş; asıl davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davanın ilk olarak görülmekte olduğu Erzurum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce tüm dosya kapsamına göre davanın reddine dair verilen kararın birleşen davada davacı kooperatif vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesi’nin 2012/1199 Esas, 2012/2789 Karar sayılı ve 25.04.2012 tarihli ilamıyla, yüklenici kooperatif tarafından açılmış olan işbu davanın arsa sahibi tarafından açılmış olan dava ile birleştirilmesi gerektiği belirtilerek bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak birleştirme kararı verilmiştir.
Her iki davayı gören mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dairelerin teslim tarihinin 30.11.2007 olduğu, tespit dosyasındaki bilirkişi raporuna göre 07.05.2007 tarihi itibariyle inşaat seviyesinin % 10 civarında olduğu, yapılan keşifte de arsa sahibine teslim edilmesi gereken dairelerin teslim edilmediği, birleşen dosyada yapılan keşifte 4 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki inşaatın teslime hazır hale gelmediği, 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşai faaliyetin olmadığının anlaşıldığı, sözleşmenin 11. maddesinde öngörülen bedelin yüklenici kooperatif tarafından arsa sahibine ödendiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle, asıl davadaki fesih ve el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne, tazminat talebi atiye bırakıldığından işlemden kaldırılmasına, birleşen davanın da reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı kooperatif vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı kooperatif vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.