Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/8212 E. 2014/272 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8212
KARAR NO : 2014/272
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2012
NUMARASI : 2010/679-2012/531

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı G.. B.. mirasçıları ve S.. Ç.. mirasçıları vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile arsa sahibi davalılar arasında İzmir 7. Noterliği’nin 21.08.1991 tarihli 41891 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, arsa sahipleri tarafından müvekkileri aleyhine açılan dava sonucu, müvekkili aleyhine tazminata hükmedildiğini, bu dava derdest iken imzalanan protokol uyarınca davalılara devredilen bağımsız bölümün davalılar tarafından 3. kişilere satıldığını, davalıların bu karar kesinleşmeden müvekkili aleyhine icra takibine başladıkları ileri sürerek, Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğü’nün 2003/2217 Esas sayılı dosyası nedeni ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, inkâr tazminatına ve davalıların elinde fazladan tahsil edilen paradan şimdilik 1.000,00 TL’nin satım tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 14.10.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile müddeabihi 35.146,13 TL’ye arttırmıştır.
Davalılar Ö.. Ç.. ve S.. Ç.. vekili ile davalı G.. B.. vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 07.07.2008 tarih ve 2007/4446 Esas, 2008/4527 Karar sayılı ilamıyla bozulması üzerine, bozmaya uyularak, davanın ıslah edilmiş haliyle kabulü ile Küçükçekmece 2. İcra Dairesi’nin 2003/2217 Esas sayılı dosyasında davacı tarafın borçlu olmadığının tespitine, takip konusu asıl alacağın % 40’ı oranında kötüniyet tazminatının davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, davalıların uhdesinde kalan 35.146,13 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı Ö.. Ç.. (asıl ve S.. Ç.. mirasçısı) vekili ile davalı S.. Ç.. mirasçıları S.. B.. ve Anıl Balcıoğlu ile davalı G.. B.. mirasçıları M.. B.., S.. B.. ve A.. B.. vekili temyiz etmiştir.
1) Davalı S.. Ç.. mirasçıları S.. B.. ve A.. B. ile davalı G.. B.. mirasçıları M.. B.., S.. B.. ve Anıl Balcıoğlu vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Yargılama süjelerinin, yargılamada şeklen yer almaları dışında, tam olarak bilgi sahibi olmaları, kendilerini ilgilendiren yargılama konusunda açıklama ve ispat haklarını tam ve eşit olarak kullanmaları ve yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermesi gereklidir. Tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
Somut olayda, davalı S.. Ç..’in, yargılama sırasında 03.01.2008 tarihinde vefat ettiği ve mirasçılarının Ö.. Ç.., S.. B.. ve A.. B.. olduğu, davalı G.. B..’nun, yine yargılama sırasında, 17.06.2007 tarihinde vefat ettiği ve mirasçılarının M.. B.., S.. B.. ve A.B. olduğu, fakat bu hususlara ait bilgi ve belgelerin ilk defa Dairemizin 08.07.2013 tarihli geri çevirme kararı üzerine dosyaya girdiği anlaşılmıştır. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin anılan bozma ilamı ve tebliği gerekli diğer mahkeme ve taraf işlemlerinin davalı G.. B.. mirasçılarına tebliğ edilmemesi ve davalı S.. Ç.. mirasçılarına bozma ilamı tebliğ edilse de, tebliği gerekli diğer mahkeme ve taraf işlemlerinin tebliğ edilememesi HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına, Anayasa’nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesine ve Anayasa’nın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddelerinde düzenlenen adil yargılanma hakkına aykırı olmuştur.
Bu durumda, mahkemece, davalı G.. B.. mirasçılarına belirtilen bozma ilamı tebliğ edilerek, karar düzeltme başvurusu imkânı tanınarak, bu hakkın kullanılması halinde sonucunun beklenmesi, karar düzeltme isteminin reddi halinde işbu bozma ilamının bu mirasçılar yönünden de kesinleşmesi sonrasında; karar düzeltme itirazının kabulü halinde yeni bozma ilamına uyulması sonrasında davalılar G.. B.. ve S.. Ç.. mirasçılarına, işbu bozma sonrası yapılan yargılamada gerek mahkemece gerekse davacı tarafça yapılan işlemlerin tebliği ile gelişecek şartlara göre uyuşmazlığın çözümüne devam edilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
2) Davalı Ö.. Ç.. (asıl ve S.. Ç.. mirasçısı) vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Bozma nedenine göre, davalı Ö.. Ç.. (asıl ve S.. Ç.. mirasçısı) vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı S.. Ç.. mirasçıları S.. B.. ve A. B. ile davalı G.. B.. mirasçıları M.. B.., S.. B.. ve A. B. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, S.. B.., A.l B. ve M.. B.. yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı Ö.. Ç.. (asıl ve S.. Ç.. mirasçısı) vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.