Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/8180 E. 2014/6010 K. 26.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8180
KARAR NO : 2014/6010
KARAR TARİHİ : 26.09.2014

MAHKEMESİ : Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2013
NUMARASI : 2008/13-2013/224

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat M.. K.. gelmiş, diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek protokoller gereğince inşaatın tamamlandığını, iskan izni alınmasına davalı arsa sahiplerinin engel olduğunu ileri sürerek, davacıya ait olan son sekiz adet bağımsız bölümün tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, eksik işler bedelinin depo edildiği, davalıların 10.06.2001 günlü belgelerde tapu verilmesini itirazi kayıtsız kabul ettiği, davacının sözleşme ve ek protokollere göre edimlerini ifa ettiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı yüklenici, davalı arsa sahipleri ile aralarında düzenlenen 03.07.1995 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, üzerine düşen edimleri ifa ettiğini ileri sürerek, henüz tapuda devri yapılmayan sekiz adet bağımsız bölümün tescilini talep etmiştir. Yüklenici tarafından, daha önce, arsa sahipleri aleyhine açılan Kuşadası Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/64 esas sayılı tapu iptal ve tescil davasında, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 30.09.2004 gün, esas ve karar sayılı bozma ilamında, eldeki davanın da konusu olan, 8 adet bağımsız bölüm için inşaattaki eksikliklerin giderilip, iskan ruhsatının alınması halinde yeniden talepte bulunulabileceği ifade edilerek, bu bölümler için davanın reddi gerektiği bildirilmiştir. Ne var ki, mevcut davada, yargılama sırasında, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu içeriğine göre, inşaatta halen önemli eksik işlerin bulunduğu, yapı kullanma izin belgesinin de alınmadığı tespit edilmiştir. 03.07.1995 günlü sözleşmede, iskân ruhsatı alma yükümlülüğünün, davacı yükleniciye ait olacağı kararlaştırılmıştır. Dosya kapsamına göre, iskan ruhsatı alabilmesi için gerekli vekaletnameye sahip olmadığı anlaşılmakta ise de, yüklenicinin, bu yükümlülüğün kendisine ait olması nedeniyle, arsa sahiplerine karşı,vekaletname vermediklerinden bahisle, iskân ruhsatı alınabilmesine yönelik yetki ve izin istemli herhangi bir dava açtığı da ileri sürülmemiştir. Kaldı ki, mevcut eksikliklerle, iskan ruhsatının alınıp alınamayacağı mahkemece araştırılmadığı gibi, eksik işler bedeli olarak hesaplanan ve depo ettirilen miktarın içerisinde iskân ruhsatı alınabilmesi giderlerinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bunun yanında, taraflar, 24.03.2001 tarihinde düzenledikleri protokolde, dava konusu bağımsız bölümlerin ancak inşaatın eksiksiz tamamlanıp, iskan ruhsatının alınması halinde tapu devrinin yapılacağını açıkça kararlaştırmışlardır. Buna rağmen, Kuşadası Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/64 esas sayılı dava ile, mevcut dava tarihi arasında yüklenicinin imalatı tamamlamadığı da ortadadır.
Yukarıda izah edilen nedenlerle, davanın reddine karar vermek gerekirken, hatalı değerlendirme ile ve iskan ruhsatı masraflarını, eksik işler bedeline ilave etmeden, bilirkişilerce tespit edilen bedelin arsa sahiplerine ödenmesi suretiyle tescile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalılara verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.