Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/8079 E. 2014/990 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8079
KARAR NO : 2014/990
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

MAHKEMESİ : İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2012/80-2013/95

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davalarda davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davalarda davacı vekili Av. Ş.. Ö.. gelmiş davalılardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, asıl davada müvekkilinin davalı kooperatif ortağı olup, İzmir İli Konak İlçesi … ada … parselde kayıtlı bulunan 1 no’lu dükkanı peşin bedelle satın alıp parasını dönemin yöneticilerine ödediğini, tüm dükkanların peşin olarak satıldığı için genel kurullarda aidat hususunda kararlar alınmadığını, ancak dükkanın müvekkiline teslim edilmeyip kooperatifle arsa sahipleri arasında yapılan 16.11.2002 tarihli protokol ile müvekkiline ait dükkanın arsa sahiplerine bırakıldığını, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin kooperatife borcu olmadığını ileri sürerek, dükkan bedeli olan 50.000,00 TL ‘nin yasal faizi ile davalı kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, duruşma sırasında davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili tarafından davalı arsa sahipleri aleyhine aynı bağımsız bölümün müvekkiline teslimi talebi ile açılan davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07.12.2004 gün ve 2004/782 E., 2004/930 K. sayılı hükmüyle dosyanın asıl dosyayla birleştirilmesine karar verilmiştir.
Yine davacı vekili tarafından davalı arsa sahipleri aleyhine aynı bağımsız bölümün tapusunun iptaline davacı adına tescili talebi ile açılan davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18.12.2007 gün ve 2007/803 E., 2007/752 K. sayılı kararı ile bu dosyanın da asıl dosyayla birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleşen davada davalılar vekili, müvekkilleri yönünden davanın husumet nedeni ile reddi gerektiğini, müvekkilleri ile davacı arasında herhangi bir anlaşma veya sözleşme bulunmadığını, kooperatifle müvekkilleri arasında imzalanan protokol uyarınca dükkanların müvekkillerine ait olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporları ve tüm dosya içeriğine göre; davalı kooperatif ve birleşen davanın davalıları olan arsa sahipleri ile 16.11.2002 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, sözleşme uyarınca inşaa edilecek bağımsız bölümlerden aralarında dava konusu 1 no’lu bağımsız bölümünde bulunduğu tüm dükkanların arsa sahiplerine ait olacağının kararlaştırıldığı, alınan bilirkişi kurulu raporlarında da, dava konusu dükkanın davalı arsa sahiplerine kaldığının tesbit edildiği, davacının davalı kooperatifin 30.06.1995 tarih ve 92 sayılı yönetim kurulu kararı ile kendisine bir adet dükkan verilmek sureti ile ortak olarak kabul edildiği, daha sonraki kooperatif kayıtları zayii olduğundan dolayı ibraz edilmediği için davacının davalı kooperatife üyeliğinin kabulünün gerektiği ve davacının davalı kooperatife toplam 5.974,00 TL ödediği, bunu dava tarihine göre uyarlanan tutarın 63.600,31 TL olduğu, davacının ortaklık senedinde dükkan ortağı olarak belirtilmesine rağmen davalı kooperatifin kendisine ait olmayan dükkanı davacıya tahsis etmesinin mümkün olmadığı, yapılan kur’a çekiminde dükkanların bu çekilişe dahil edilmediği, davacının ancak davalı kooperatiften ödediği bedeli talep edebileceği, birleşen davalılar yönünden bir talepte bulunamayacağı gerekçesi ile asıl davanın taleple bağlı kalınarak 50.000,00 TL üzerinden kabulüne, birleştirilmesine karar verilen her iki davanın da reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacı vekilinin bedele ilişkin bir temyiz talebinin bulunmaması ve ileri sürülen temyiz itirazlarına göre, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.