Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/8071 E. 2014/1089 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8071
KARAR NO : 2014/1089
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ Edremit 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 14/02/2012
NUMARASI : 2009/401-2012/99

Taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliğinin tespiti, muarazanın men’i ve ifaya izin istemli asıl davanın reddine, alacak istemine ilişkin birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-

Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı A.. Ö.. arasında 21.03.2007 tarihli ” Yapı Müteahhidi Hizmet Sözleşmesi “nin akdedildiğini, davacının edimlerini yerine getirerek bağımsız bölümlerin teslim edildiğini, yapı sahibinin denetim hizmetlerini yürütmek üzere diğer davalı şirketle anlaştığını, her iki davalı arasında çeşitli tarihlerde ” Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesi ” akdedildiğini, inşaat yapım aşamasında zaman zaman davalı denetim şirketinde çalıştığını söyleyen şahısların inşaat alanına gelerek inşaata dökülen betondan numune aldıklarını, denetim şirketinin bunun dışında yapmış olduğu başkaca faaliyetinin bulunmadığını, binanın yapı kullanma izninin alınmak istenmesine rağmen davalı denetim şirketinin gerekli raporu düzenleyip belediyeye vermediğini, müvekkiline gönderilen ihtarname ile 54.799,20 TL ücret talep edildiğini, sözleşme gereklerinin davalı şirket tarafından yerine getirilmediğini, istenen miktarın fahiş olduğunu, borcun sorumlusunun davalı arsa sahibi olduğunu ileri sürerek, davalıların yarattığı haksız muarazanın men’i ile davalı şirketin sözleşmelerdeki edimlerini yerine getirmediğinin tespiti ile hizmet sözleşmelerinin geçersizliğinin tespitine, başka bir denetim şirketi tarafından ifaya izin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı denetim şirketi vekili, 23.05.2006 tarihinde arsa malikleri ile müvekkili arasında yapı denetim hizmet sözleşmesi imzalandığını, daha sonra ilk yüklenici ile aktedilen satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinin feshedildiğini, arsa sahipleri ile asıl davada davacı-birleşen davada davalı yüklenici şirket arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkili tarafından yapı denetim hizmeti verilerek inşaatın tamamlandığını, alacağın birleşen davada davalı şirketçe yüksek bulunarak ödenmediğini ileri sürerek, 54.799,20 TL’nin hak ediş tarihi olan 31.12.2007’den itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı şirket ve diğer davalı vekilleri, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Birleşen davada davalı vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini ve denetim şirketinin edimlerini yerine getirmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; birleşen dava davacısı denetim şirketinin yapı denetim görevini yerine getirdiği hususunda herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, 23.05.2006 tarihli sözleşmesindeki imzayı asıl davada davalı arsa sahibinin kabul etmediği, 28.02.2006 tarihli sözleşmede davalı arsa sahibinin imzasının bulunmadığı, asıl davada davacı yüklenici şirket ile arsa sahipleri arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 04.02.2006’da imzalandığı, yapı kullanma izin belgesi ve inşaatın devamı için gerekli yapı denetim işlemlerini yapma ve yaptırma görevinin de yüklenici şirkete ait olduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile 54.799,20 TL’nin hak ediş tarihi olan 31.12.2007 tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte birleşen dava davalısı-yüklenici şirketten tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Birleşen dava açısından; 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunu’nun 5/1. maddesinde yapı denetimi hizmet sözleşmelerinin yapı sahibi ile yapı denetim kuruluşu arasında aktedileceği öngörülmüştür. Yasanın bu emredici hükmü gereğince uyuşmazlığa konu sözleşmelerin arsa sahipleri ile yapı denetim şirketi arasında imzalanması gerektiğinden, davalı olarak gösterilen yüklenici şirketin talep açısından pasif husumet ehliyeti bulunmadığı gözetilerek birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
2) Asıl dava açısından; yapı denetim sözleşmelerine konu inşaatın üzerine yapılacağı taşınmazda davalı A.. Ö.. dışında üç arsa sahibi daha bulunduğu dosyada mevcut tapu kayıtlarından anlaşılmıştır. Açılan bu davanın sonucunda verilen hüküm diğer arsa sahiplerinin de hukukunu ilgilendireceğinden, dava dışı arsa sahipleri hakkında dava açmak üzere süre verilip dava açılması halinde işbu dava ile birleştirilmesinin sağlanması, bu kişilerin varsa savunma ve delilleri toplanıp değerlendirildikten sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
3) Bozma nedenine göre asıl davada davacı-birleşen davada davalı yüklenici vekilinin asıl davaya ilişkin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen dava, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl dava açısından asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada davacı-birleşen davada davalı … Orman Ürünleri Ltd. Şti. yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davaya ilişkin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.