Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/8049 E. 2014/1187 K. 19.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8049
KARAR NO : 2014/1187
KARAR TARİHİ : 19.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/05/2013
NUMARASI : 2013/107-2013/151

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK’nın 438/I. maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2013 yılı için 18.560,00 TL’dir.
Temyize konu 21.05.2013 tarihli kararda dava değerinin 4.735,00 TL olması nedeniyle, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin dava dışı S.S. D… Konut Yapı Kooperatifi’ne ait davalı E.. K..’ın hissesine düşen 12 no’lu daireyi 50.000,00 TL bedelle 29.11.2001 tarihinde yapılan protokolle satın aldıklarını, protokolün 6. maddesinde alıcı davacı Y.. Ş..’nın geriye dönük hiçbir borç ödemesi yapmayacağını, aksi takdirde borçların satıcı davalıya ait olacağının hüküm altına alındığını, ancak davalıya ait hisse devrinden önce doğmuş borcun ödenmesi için müvekkiline ihtarname keşide edildiğini, bu bedelin davalının sorumluluğunda olduğunu ileri sürerek, 4.735,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, devir tarihi itibariyle müvekkili devralanın geriye doğru dava dışı kooperatife borcunun olmadığını, bu durumun protokolde belirlendiğini, devir tarihinden sonraki yükümlülüklerin davacılara ait olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 705,41 TL’nin davalıdan tahsiline dair verilen 16.07.2012 tarihli karar, davacılar vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 24.01.2013 tarih ve 2012/5717 E., 2013/352 K. sayılı ilamıyla, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile, mahkemenin 03.12.2008 tarih ve 2006/370 E., 2008/570 K. sayılı ilamıyla davanın 937,14 TL üzerinden kabul edildiği ve bu kararın sadece davacılar vekilince temyiz edildiği, bu nedenle bu miktarın davacı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu, hal böyle olunca, mahkemece Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11.10.2010 tarih 2009/3300 E, 2010/9971 K sayılı bozma ilamına uyulduktan sonra, temyize konu 16.07.2012 tarih 2011/39 E., 2012/158 K. sayılı karar ile davacı taraf aleyhine davanın daha düşük bir biçimde 705,41 TL bedel üzerinden kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ve ayrıca davacı taraf aleyhine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 12/2. maddesine aykırı şekilde fazla vekalet ücreti takdir edilmesinin de isabetsiz bulunduğu belirtilerek bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, bozma ilamında yazılı gerekçelerle, davanın kısmen kabulü ile 937,14 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Gerekçeli karar başlığında, 16.07.2002 olan dava tarihinin 26.03.2013 olarak yazılmış olması HMK’nın 304. maddesi uyarınca tarafların başvurusu üzerine veya re’sen her zaman düzeltilmesi mümkün maddi hata niteliğinde olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.