Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7966 E. 2014/925 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7966
KARAR NO : 2014/925
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : Nevşehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2013
NUMARASI : 2012/130-2013/268

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalıyla imzalanan 23.01.2009 tarihli sözleşmeyle 22 pafta, 360 ada, 205 parselde kayıtlı 3. kat 7 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, aynı sözleşmeye göre tapu tesciline kadar doğacak bütün borçların satıcı davalıya ait olduğunu, bu döneme ilişkin 10.102,50 TL tutarındaki kooperatife olan borcun müvekkili tarafından ödendiğinden, bu tutarın tahsili için Nevşehir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2011/6302 Esas sayılı dosyasıyla başlattıkları icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, icra takibine itirazın iptali ile lehlerine %40 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, satışın 23.01.2009 tarihinde yapıldığını, bu tarihten sonra 15.05.2010 tarihli genel kurul toplantısında müvekkili ile kooperatif arasında her hangi bir alacak verecek kalmadığına dair karar alındığını, davacının daire tapusunu aldığını, müvekkilinin kooperatife ödemesi gereken bir borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki 23.01.2009 tarihli sözleşmeyle kooperatif ortaklığına bağlı dairenin davacıya satıldığı ve sözleşmede tapu tesciline kadar olan borçların davalıya ait olacağının kararlaştırıldığı, dava konusu taşınmazın tapusunun 16.11.2009 tarihinde davacıya devredildiği, kooperatifin verdiği ibranamede 01.07.2010 tarihi itibariyle davalı ile kooperatif arasında her hangi bir alacak ve verecek kalmadığının belirtildiği, kooperatif kayıtlarının düzensizliği nedeniyle sözleşmede belirtilen dönem itibariyle davalının ne kadar borçlu olduğunun belirlenemediği, ancak 30.11.2009 tarihi itibariyle davalı adına çıkartılan borcun 10.102,50 TL’sinin davacı tarafça ödendiğinin açık olduğu, bu ödemeden sonra tapu tescilinin yapıldığı, davalının dayandığı genel kurul kararı ve ibranamenin ise bu tarihten sonra olduğu, davacının ödeme yapmasından sonra davalının kooperatife borcu kalmamasının normal olduğu, zira davacının ödemesi ile borcun sona erdiği gerekçesiyle, asıl alacak yönünden davanın kabulüne, işlemiş yasal faize ilişkin talebin ise temerrüt gerçekleşmediğinden reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Dava, alacakla ilgili başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, alınan bilirkişi raporu yeterli inceleme ve araştırmayı ihtiva etmemekte, dosya kapsamına da uygun düşmemektedir. Davacı, davalı ile yapılan 7 nolu bağımsız bölüm satışına ilişkin 23.01.2009 tarihli sözleşmeye göre, satış tarihinden önceki borçlardan sorumlu olmadığı iddiasına dayanmaktadır. Bu itibarla, bilirkişi raporunda bir kısım defterlerin incelenmediği ve kooperatif yönetim kurulu tarafından 01.07.2010 tarihinde verilen belgede adı geçen davalı A.. A..’ın bu tarih itibariyle kooperatife herhangi bir borcunun bulunmadığı belirtildiğine, sözleşme tarihinin 23.01.2009, tapudaki devir tarihinin ise 16.11.2009 olduğunun, kooperatif tarafından davacıdan istenen 10.102,50 TL’lik borcun davacı G.. B.. tarafından ödendiği hususunun 12.08.2011 tarihli yazıyla bildirildiğinin anlaşılmasına göre mahkemece; kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişi heyeti seçilerek, kooperatif defter, kayıt, belge ve varsa banka kayıtlarını da inceletmek kaydıyla, yukarıdaki açıklamalar da dikkate alınarak, verilen belgelerin dayanakları da denetlenerek, devir yapan davalı A.. A..’ın devir tarihinden önceki dönem itibariyle dava dışı kooperatife borcunun bulunup bulunmadığı, varsa miktarının devir protokolü kapsamında değerlendirilerek, açıklamalı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna göre karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.