YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7905
KARAR NO : 2014/1051
KARAR TARİHİ : 14.02.2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2013/162-2013/294
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen dava hakkında karar kesinleştiğinden yeniden karar oluşturulmasına yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin üyesi bulunduğu davalı kooperatifin, şerefiye bedeli de dahil olmak üzere kesin maliyet bedeli belirleyerek, müvekkilinden maliyet bedeline tamamlanacak olan 16.548 TL ‘yi ödemesini talep ettiğini, oysa şerefiye ve maliyet bedellerinin yönetim kurulunca keyfi ve tek taraflı olarak belirlendiğini, Kooperatifler Kanunu ve anasözleşmede yazılı usullere uyulmadığını ileri sürerek, davalıya 16.548,00 TL borçlu olmadığının tespitini; birleşen davada, müvekkilinin davalı kooperatife hiç bir borcu olmadığı halde, davalının müvekkili hakkında 63.869,00 TL ‘nin tahsili için icra takibi başlattığını ileri sürerek, davalıya 63.869,00 TL borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, Dairemiz’in, 27.12.2012 tarih ve 4861 E., 7737 K. sayılı uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılamada delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu kesin maliyet ve şerefiye bedellerinin ödenmesi hususunda genel kurulda oy birliği ile karar alındığı, davacının bu genel kurulda hazır bulunduğu ve kararın kesinleştiği, kararın iptali yönünde her hangi bir işlem yapılmadığı gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen dava yönünden bozma öncesinde verilen karar, temyiz talebi reddedilmekle kesinleştiğinden, birleşen davaya yönelik yeniden karar oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı vekili temyiz etmiştir
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,14.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.