Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7901 E. 2014/1203 K. 19.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7901
KARAR NO : 2014/1203
KARAR TARİHİ : 19.02.2014

MAHKEMESİ : Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/05/2013
NUMARASI : 2012/280-2013/199

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan bozma kararına uyularak yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini, istifasının davalı kooperatifin 31.10.2008 tarih ve 2008/10 sayılı kararı ile kabul edildiğini, müvekkilinin davalı kooperatife yatırdığı 66.000,00 TL aidatın iade edilmediğini, %10 kesintiye ilişkin genel kurul kararının geriye yürütülerek müvekkiline uygulanamayacağını ileri sürerek, birikmiş üye aidatı olan 66.000,00 TL’nin istifa tarihi olan 22.10.2008 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun gereğince yürütülecek faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kooperatiften ayrılıp ödeme bekleyenin sadece davacı olmadığını, kooperatiften ayrılan üyeden %10 kesinti yapılmasının zorunlu olduğunu, kooperatiflerin kâr amacı gütmeyeceğini, 3095 sayılı Kanun uyarınca temerrüt faizi talep edilmesinin yasal dayanağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 28.02.2012 tarih ve 2011/2930 Esas, 2012/1489 Karar sayılı ilamıyla; taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddiyle, istifa edilen yılın bilançosunun kabul edildiği, 01.02.2009 tarihli genel kurul tarihini takip eden bir aylık sürenin sonunda temerrüdün oluşacağı, mahkemece istifa tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin doğru olmadığı belirtilerek davalı yararına, çıkma payının hesaplanmasında, davacının istifasının kabul edildiği 2008 yılının bilançosunda o yıl için yapılan genel giderlerden, davacıya isabet eden miktarın indirilmesi yerine, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, kooperatifin kuruluşundan bu yana yapılan genel giderlerin toplam tutarının ortak sayısına bölünmesi ile davacıya isabet eden 5.336,51 TL’nin indirilmesi suretiyle davacı aleyhine daha az miktara hükmedildiği gerekçesiyle davacı yararına bozulmuş, mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıya yapılacak ödemenin davalı kooperatifin devamlılığını engellemeyeceği, davacının üyelikten çıktığı yılın giderlerinden sorumlu olacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 65.120,13. TL’nin 01.03.2009 tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı,davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçeli karar başlığında 29.09.2009 olan dava tarihinin 17.05.2013 olarak yazılması HMK’nın 304. maddesi uyarınca tarafların başvurusu üzerine veya re’sen her zaman düzeltilmesi mümkün maddi hata niteliğinde olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.