YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7892
KARAR NO : 2014/1064
KARAR TARİHİ : 14.02.2014
MAHKEMESİ : Karasu Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2012
NUMARASI : 2005/64-2012/990
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili avukat A. Ü.. gelmiş, davalı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenicinin plan ve projeye aykırı, kaçak inşaat yaptığını, ihtara rağmen aykırılıkları gidermediğini ileri sürerek; sözleşmenin feshi ile tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı süresinin dolduğunu, inşaatın o zamanki imar mevzuatına uygun olduğunu, ruhsat alınamamasında davalının kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacıların 1992 yılında inşaatın ruhsatsız olduğunu öğrendikleri halde 1993 yılında tapuyu davalıya devrettikleri, kaçak inşaata izin verdikleri, teslim alıp fiilen tasarruf ettikleri halde böyle bir dava açmalarının hakkın kötüye kullanılması olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan düzenleme şeklinde 05.09.1990 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, inşaatın temel ruhsatının alınmasından itibaren 36 ayda teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Davalı yüklenici, inşaata başlamakla beraber, idare tarafından yapıların ruhsatsız ve kaçak olduğundan bahisle yıkım kararları alınmıştır. Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü’nün 04.01.2008 günlü yazısında, sözleşme konusu parsellerin bulunduğu alanda imar planı olmadığı, bu nedenle de inşaatlara ruhsat verilmesinin mümkün olmadığı bildirilmiş, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında da hukuki nedenlerle ruhsat alınmasının imkansız olduğu belirlenmiştir. Niteliği itibariyle karşılıklı iki tarafa borç yükleyen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, yüklenicinin edimi, üstlendiği işleri, fen ve sanat kurallarına, yasa ve sözleşme hükümlerine uygun olarak ifa etmektir.(BK.md.356,TBK.md.471). Somut olayda ise, davalı yüklenici, makul sürede temel ruhsatı almadığı gibi, emredici hukuk kurallarını içeren ve mahkemelerce re’sen uygulanması gereken 3194 sayılı İmar Kanunu’na aykırı şekilde, imarı bulunmayan alanda ruhsatsız inşaat yapmıştır. Ne var ki, mahkemece, sözkonusu inşaatların yasal hale getirilip getirilemeyeceği konusunda herhangi bir inceleme yapılmamıştır.
Bu durumda, mahkemece yapılması gereken iş; ilgili Belediye Başkanlığı ve kurumlardan dava konusu inşaatın yasal hale getirilme imkanının bulunup bulunmadığının, yasal hale getirilmesi mümkün ise yapılması gereken tüm işlemlerin ayrıntısıyla sorulmasından; gelen cevaba göre yerinde uzman bilirkişi ile keşif yapılarak, alınacak raporla yerine getirilmesi gereken tüm imalat ve işlemlerin tek tek saptanmasından; belirlenecek bu işlemleri ifa etmesi için davalı yükleniciye makul süre ve yetki verilmesinden; yüklenici tarafından yapıların yasal hale getirilmesi halinde davanın reddedilmesinden; aksi halde yani yasal hale getirilmemesi durumunda ise tahammül süresinin geçmiş olduğu da dikkate alınarak davanın kabul edilmesinden ibarettir.
Açıklanan nedenlerle, eksik inceleme ve hatalı yoruma dayanan mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.