Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7801 E. 2014/1155 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7801
KARAR NO : 2014/1155
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2012
NUMARASI : 2012/70-2012/684

Taraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 17.06.2013 gün ve 1908 Esas, 4113 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
– KARAR –
Davacılar vekili, davalı kooperatifin müvekkillerine devrettiği taşınmazdaki Hazine payının davacılar tarafından satın alındığını ve Hazine’ye ecrimisil ödendiğini, payın alınmasının davalı kooperatifin yükümlülüğünde olduğunu ileri sürerek, 694.500,00 TL’nin davalı kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının bu alacakla ilgili kooperatife müracaatta bulunmadığından dava açma hakkının olmadığını, ödenen satış ve ecrimisil bedelinin müvekkilinden istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacılar vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 16.07.2013 tarih, 1908 E., 4113 K. sayılı ilamıyla 1982 Anayasa’sının 36 ve AİHS’nin 6. maddelerinin kişilerin hak arama ve adil yargılanma haklarını güvence altına aldığı, dava açılmasını kısıtlayan, belirli usullere bağlayan istisnai hükümlerin geniş yorumlanamayacağı, kural olarak doğrudan ortağı ilgilendirmeyen ya da onun haklarını ortadan kaldırır nitelikte olmayan yönetim kurulu kararlarına karşı ortağın doğrudan iptal davası açamayacağının kabul edildiği, kooperatif iş ve eylemlerinden dolayı doğrudan zarar gördüğünü iddia eden ortağın kooperatife müracaat etmeden dava açmasının önünde hukuken engel bulunmadığı, davacıların herhangi bir yönetim kurulu kararının iptalini istemedikleri, buna göre davacıların doğrudan dava açma haklarının bulunduğunun kabulü ile uyuşmazlığın esası incelenip, Kooperatifler Kanunu’nun 23. ve anasözleşmenin 6. maddeleri nazara alınarak bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek davacılar yararına bozulmuştur.
Bu kez, davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK’nın 440. Maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 1,95 TL harç ve takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.