Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7798 E. 2014/1910 K. 13.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7798
KARAR NO : 2014/1910
KARAR TARİHİ : 13.03.2014

MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/02/2013
NUMARASI : 2012/271-2013/20

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, müflis şirket hakkında 15.04.2009 tarihinde iflasın açılmasına karar verildiğini, müflis şirketin 01.05.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile R. A. ait fabrikayı kiraladığını ve şirketin R. A. olan 148.979,00 TL kira borcunun iflas masasına alacak olarak kaydedildiğini, R. A. kira sözleşmesinden olan alacağının da davacı şirkete temlik edildiğini ve müvekkil şirketin temlik alacaklısı olduğunu, bunun dışında iflasın açılmasından menkuller ile ilgili ihalenin kesinleşmesi ve malların alıcıya teslimi tarihine kadar olan 111.462,00 TL kira alacağının ise iflas masrafları ve masa borcu olarak nitelendirilmesi ve öncelikli olarak müvekkiline ödenmesi, iflas alacağı niteliğindeki 148.979,00 TL’nin ise sıra cetvelinde yer alması gerektiği halde iflas idaresinin yasaya ve hukuka aykırı şekilde masa borcu niteliğindeki 111.462,00 TL’nin kendilerine ödenmesi talebini yok saydığını ve bu alacağı iflas alacağı olarak nitelendirip sıra cetvelinin 4. sırasına kaydının yapıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile 111.462,00 TL’lik alacaklarının masa borcu olarak öncelikle ödenmesine, geriye kalan 148.979,00 TL alacaklarının ise sıra cetvelinin 4. sırasına kaydının yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin iflas idaresinden alacağının kayda alınmasını istediğini, kira alacağının masa borcu olarak kayda alınmasını istemediğini, masa borcunun tasfiye masrafı kapsamına sokulamayacağını, iflasın açılması ile kira sözleşmesinin sona erdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İcra Mahkemesi’nce, şikayetin kabulüne dair verilen kararın, şikayet olunan vekilince temyizi üzerine Dairemizin 02.02.2012 tarih ve 2011/4952 E, 2012/680 K. Sayılı ilamıyla, bir alacağın iflas alacağı mı, masa borcu mu olduğu konusunda çıkacak tereddütlerin çözüm yerinin genel mahkemeler olduğu, bu durumda icra mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerektiği belirtilerek diğer temyiz itirazları incelenmeksizin bozulması üzerine, İcra Hukuk Mahkemesi ‘nce bozma ilamına uyularak görevsizlik kararı verilmesi üzerine, Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; müflis şirketin
15.04.2009 tarihinde iflasın açılmasına karar verildiği, bu şirketin 01.05.2007 tarihli kira sözleşmesi ile R. A. ait olan fabrikayı kiraladığı, bilahare R. A. kira sözleşmesinden olan alacağının davacı şirkete temlik edildiği ve davacı şirketin temlik alacaklısı olduğu, bu arada müflis şirketin R. A. ait fabrikada bulunan bir kısım taşınır malların da ihale ile satışının yapıldığı, ihalenin 12.03.2010 tarihinde kesinleştiği, iflasın açılması tarihinden menkuller ile ilgili ihalenin kesinleşme tarihi olan 12.03.2010 tarihine kadarki dönem ile ilgili olduğu anlaşılan 111.462,00 TL kira bedeli alacağının İİK’nın 248. maddesi gereğince masa borcu olduğu, buna rağmen diğer kira alacaklarına kaydedildiği görülmekle davacı tarafın iddiaları ve sıra cetveline yapılan itirazın yerinde görüldüğü gerekçesiyle, davanın kabülü ile 111.462,00 TL davacı şirket alacağının masa borcu olduğunun tespitine, bakiye 148.979,00 TL alacağın sıra cetvelinin 4. sırasına kaydının yapılmasına, sıra cetvelinin bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın varlığı ve miktarı konusunda bir uyuşmazlık bulunmasa da, masa borcu olup olmadığı yönündeki inceleme, şikayet yolu ile icra mahkemesine değil, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda iflas masası aleyhine açılan davada genel mahkemelerce tespit edilecektir. Böyle bir davada, davacı masa alacaklısı olduğunu iddia eden alacaklı, davalı ise iflas idaresidir. Dava sonunda verilen ve uyuşmazlık konusu alacağı masa borcu olarak kabul eden karar bütün iflas alacaklılarını bağlar. Masa mevcudunun iflas masrafları ve masa borçlarını karşılayamadığı durumlarda bu masraf ve borçlar iflas alacaklıları arasında taksim edilemez. (İflas Hukukunda Sıra Cetveli Prosedürü ve Sıra Cetveline Karşı Müraacat Yolları, Öztek Selçuk, yayımlanmamış doçentlik tezi, s. 31 vd) Dairemizin 02.02.2012 tarih ve 2011/4952 E, 2012/680 K sayılı bozma ilamı da bu yöndedir. İİK’nda masa borçları için İİK’nın 235/2. maddesinin ilk cümlesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından, somut olayda bu mahkemenin davanın açıldığı 20.09.2010 tarihi itibariyle yürürlükte olan HMUK’nın 1 ve 8. madde hükümlerindeki parasal sınıra göre Asliye ya da Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. İflas masrafları ve masa borçları sıra cetvelinde yer alamayacağından, bunlar için iflas masası aleyhine genel mahkemede açılması gereken davada İİK’nın 235. maddesindeki süreler uygulanmaz. Dairemizin 12.07.2012 tarih ve 2576 E, 4886 K sayılı ilamında da açıklandığı üzere; kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır.
İflas masasının safi (net) mevcudu (masaya giren mal, alacak ve haklar), “alacakların ödenmesine tahsis olunur” (İİK m.184,I,c.1). Buradaki “alacaklar” teriminden maksat, aslında yalnız “iflas alacaklarıdır.” İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilir (masaya yazdırılabilir). İflas masasından istenebilecek (hatta, iflas alacaklarından daha önce ödenecek) olan, bir başka alacak çeşidi de masa alacaklarıdır. Bunun masa bakımından adı “masa borcudur.” Masa borçları müflisin değil, (çünkü, müflisin iflas açıldıktan sonra masayı bağlayıcı nitelikte borçlanmasına imkân yoktur.) iflas masasının yaptığı borçlardır. Masa borçları, iflasın açılmasından iflas tasfiyesinin sonuçlanmasına kadar, iflas masası (masa adına iflas dairesi veya iflas idaresi) tarafından yapılan borçlardır. (İİK. m. 248, 303/2) Masa borçları iflas masasından tam olarak ödenir. (örn: İflas kararının ilanı giderleri (m.166;219), defter tutma (m.161;208) giderleri (bkz: m.160), masa mallarının muhafazası için kiralanan depo için ödenecek kira, iflas idaresinin ücreti (m.223,IV), masanın (iflas idaresinin) taraf olduğu davaları takip eden avukatın avukatlık ücreti masa borcudur. Bu sayma, tahdidi değildir; masa borçlarına bazı misaller vermek içindir. Şu halde, masa alacakları (borçları), iflas açıldıktan sonra iflasın tasfiyesi için bizzat masa ( yani, masa adına iflas dairesi veya idaresi ) tarafından yapılan borçlardır. Masadan ödenecek alacakların, iflas alacağı ve masa alacağı olarak ikiye ayrılmasının pratik önemi şudur: Masa borcu, iflas masasından tam ve iflas alacaklarından daha önce ödenir (m.248). Oysa, iflas alacaklarının tam olarak ödenmesi çok enderdir (belki yalnız m.206’nın ilk üç sırasındaki imtiyazlı alacaklar tam olarak ödenir.) İflas alacakları (özellikle m. 206’nın dördüncü sırasındaki imtiyazsız alacaklar), iflas masasının dağıttığı iflas (garame) hissesi oranında ödenir. İşte bu nedenle, iflas masasından istenen bir alacağın, iflas alacağı mı, yoksa masa alacağı mı olduğunu belirlemenin büyük önemi vardır. (Kuru Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Tamamen Yeniden Yazılmış ve Genişletilmiş 2. Baskı, S. 1212 vd. Ankara, 2013) İflasın açıldığı sırada müflise karşı ileri sürülebilecek alacaklar iflas alacaklarını; iflasın tasfiyesi sırasında yapılan masraflarla, iflas idaresinin yükümlü olduğu ya da devraldığı mükellefiyetler de (genel bir ifade ile) masa borçlarını oluşturur.
İİK’nın 248. maddesinin kenar başlığı “iflas masrafları ve masanın borçları” şeklindedir. Madde metninde açıkça iflas masraflarının iflas alacaklarından önce ödeneceği belirtilmiş ise de masa borçlarından bahsedilmemiştir. Ancak masa borçlarının da iflas alacaklarından önce ödeneceği doktrin ve uygulamada kabul edilmektedir. (Öztek, Selçuk, İflas Hukukunda Sıra Cetveli Prosedürü ve Sıra Cetveline Karşı Müracaat Yolları, yayımlanmamış doçentlik tezi, s.14; Postacıoğlu, İlhan: İflas Hukuku İlkeleri, İstanbul, 1978, s. 205; 19. HD’nin 27.02.1996 tarih ve 202 E, 1568 K; 20.11.1997 tarih ve 6557 E, 9865 K. sayılı ilamı).
İflas masraflarına örnek olarak, iflas kararının ilanına ve gereken yerlere bildirilmesine ilişkin masrafları, defter tutma, malların muhafaza ve satış masrafları, iflas idare memurlarının ücretleri, paraya çevirme ve paylaştırmaya ilişkin harç ve masrafları sayılabilir. Masa borçları ise, iflasın açılmasından sonra ve devamı sırasında masa namına tekeffül edilen ve onun tarafından ödenmesi gereken borçlardır. Masa borçlarına örnek olarak, iflas idaresinin müflisin sanat veya ticaretinin devamı çerçevesinde akdettiği borçları, iflas idaresinin sebepsiz iktisap, haksız fiillerinden doğan borçları ve iflas idaresi tarafından tutulan avukatın vekalet ücretini sayabiliriz. İflas masrafları ve masa borçlarından masa sorumlu olup, müflis sorumlu tutulamaz. Masa alacaklısına alacağının masa tarafından karşılanmayan kısmı için aciz vesikası verilemez. (Öztek, Selçuk, a.g.e s. 17-18) İflas masrafları ve masa borçlarına sıra cetvelinde yer verilmez. Ancak pay cetvelinde gösterilmelidir. İflastan sonra oluşan alacağın masaya kaydı istenemez, ancak bu alacak masa borcu niteliğinde ise masadan tazmin edilir, değilse tasfiyede bakiye kalırsa nazara alınır. İflas idaresi, müflise ait işyerini masanın menfaatini gözeterek işletmeye devam ederse, diğer anlatımla müflisin yaptığı sözleşmeyi feshetmeyip benimser ise bu işletmenin borcu masa borcu niteliğindedir.
Somut olayda, davacıya alacağı temlik edenden müflisin kiraladığı fabrikada bulunan malların temlik alacaklısı davacıya satılması ile sona eren kira sözleşmesinin bitim tarihine kadar iflastan itibaren işleyen dava konusu kira alacağı, iflastan önce başladığından iflas idaresinin yükümlü olduğu ya da devir aldığı mükellefiyetler niteliğinde olan masa borcu olduğu gibi, menkul malların muhfazası için iflas idaresinin bekçi tutup malların satışı işlemleri sırasında kullandığı bu fabrikanın kira bedelinin iflas masrafı olduğu da açıktır. Dava konusu edilen ve hüküm fıkrasında belirtilen 148.979,000 TL, iflas alacağı olarak sıra cetvelinde zaten kayıtlı olup, bu miktar aslında davanın konusu olmayıp; dava, masa borcu olduğu iddia edilen 111.462,000 TL için açılmıştır. Bu nedenlerle, dava kayıt kabul davası olmadığından, Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.