Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7770 E. 2014/445 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7770
KARAR NO : 2014/445
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/02/2013
NUMARASI : 2012/200-2013/116

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı, 24.04.2008 tarihinde istifa ettiğini ve çıkma payının ödenmediğini ileri sürerek, 3.500,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın, davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 14.12.2011 tarih ve 3827 Esas, 2586 Karar sayılı ilamıyla, davalı kooperatifçe davacıya posta çekiyle gönderildiği savunulan 1.649,10 TL’nin davacı tarafından alınıp alınmadığı araştırılmaksızın karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, bozmaya uyularak, yapılan yargılama sonucunda davalı kooperatifçe davacıya gönderilen 1.649,10 TL’nin davacı tarafından alınmadan iade edildiği, davacının toplam ödentisinin 3.500,00 TL, hissesine düşen genel giderin 2 pay için 3.327,32 TL ve çıkma payının ise 172,68 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 172,68 TL’nin davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-a) Davalı vekilinin temyiz isteminin, Dairemizin 20.06.2013 tarih ve 4380 Esas, 4264 Karar sayılı ilamıyla kesinlik sınırı yönünden reddedildiği, davacı vekilinin süresinde ve elektronik ortamda yaptığı temyiz isteminin ise, UYAP sisteminde “Temyiz” bölümü yerine, “Özel Evrak” bölümüne gönderilmesi ve ayrıca fiziki olarak dosyaya temyiz dilekçesinin sunulmaması nedenleriyle incelenmediği anlaşılmıştır.
Dairemiz ilamının tebliği üzerine davacı vekilinin 15 günlük karar düzeltme süresi içinde verdiği 13.08.2013 tarihli dilekçede, temyiz dilekçesinin işleme alınmadığı ve Dairece incelenmediği ileri sürülmüş olup, bu dilekçenin karar düzeltme istemi olarak nitelendirilmesi gerekmiş ve davacının bu isteminin kabulü ile Dairemiz ilamının davalı bakımından kaldırılarak temyiz dilekçesinin incelenmesine geçilmiştir.
5219 sayılı Kanun ile değişik HUMK’un 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle HUMK’a eklenen Ek Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı dikkate alındığında 2013 yılı için 1.820,00 TL’dir. Davacı vekilince, Yargıtay bozma ilamında tahsil edilip edilmediğinin araştırılmasına karar verilen 1.649,10 TL’nin, davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu ileri sürülerek, hüküm temyiz edilmiştir. Bu miktar, bozma sonrası kararın verildiği 2013 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında ise de, 5236 sayılı Kanun ile 1086 sayılı HUMK’a eklenen Ek Madde 4/2 hükmü uyarınca bozma sonrası verilen karar tarihindeki kesinlik sınırı uygulanamayacağından, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine geçilmiştir.
b) Dava, kooperatif üyeliğinden istifa eden ortağın çıkma payının tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından davacının 24.04.2008 tarihinde davalı kooperatif ortaklığından istifa ettiği, davalı kooperatifçe posta çekiyle davacıya 1.649,10 TL gönderildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça, davacının alacağının muacceliyet tarihinden sonra masraf payı düşülerek, bakiye 1.649,00 TL gönderildiğine göre kooperatifçe, davacının çıkma payı olarak bu miktarın benimsendiğinin kabulü gerekir. Bu durumda, mahkemece, davalı tarafça benimsenen bu tutar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2) Bozma nedenine göre, davacı vekilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20.06.2013 tarih ve 4380 Esas, 4264 Karar sayılı ilamının davacı bakımından kaldırılarak, temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmesine, (1-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.