Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7755 E. 2014/658 K. 03.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7755
KARAR NO : 2014/658
KARAR TARİHİ : 03.02.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/07/2013
NUMARASI : 2011/447-2013/372

Taraflar arasındaki ortaklık tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı kooperatif vekili Av. F.. Ş.. gelmiş, başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, davalı kooperatife ait konutların davalı şirket tarafından satışa sunulduğunu, müvekkilinin 14.07.1995 tarihli sözleşme ile 1. Blok 402 no’lu konutu satın aldığını, ancak üyelik kaydının yapılmadığını ileri sürerek, davacının davalı kooperatif ortağı olduğunun tespitini ve hükmen tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri ise davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı şirket ile taşınmaz satışı konusunda adi sözleşme imzaladığı, sözleşmede kooperatif ortaklığıyla ilgili bir ibare bulunmadığı, kooperatifin bu sözleşmenin tarafı olmadığı, taşınmazın kooperatif adına olduğu ancak davacı ile kooperatif arasında hukuki bir ilişki bulunmadığı, gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir.
Davacı ile davalı şirket arasında 14.07.1995 tarihinde daire satışına ilişkin sözleşme imzalandığı ve davacının ödemelerini yaptığı dosya kapsamı ile sabittir. Yine davalı şirket ile davalı kooperatif arasında 22.06.1995 tarihinde imzalanan hizmet sözleşmesi ile şirketin, kooperatifin dairelerini pazarlama ve “iştirakçi” temin etmeyi taahhüt ettiği, bu sözleşmenin 26.06.1996 tarihli kooperatif genel kurulunda onaylandığı, 28.06.1997 ve sonraki tarihli bazı genel kurullarda, davalı Jetpa Sın. Ürn. Ürt. Paz. Ltd. Şti’nden konut alan kişilerin belirli koşullarda üyeliğe kabul edilmesine yönelik kararlar alındığı görülmüştür. Nitekim, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davalı…. Ürn. Ürt. Paz. Ltd. Şti’nden, davalı kooperatife bir miktar nakdi ve ayni unsurun aktarıldığı ve ayrıca davalı şirketten daire satın alan bazı kişilerin belirli dönemlerde davalı kooperatife üye olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, davalı şirketin davacı dışında başka şahıslara da aynı şekilde konut satıp satmadığı, adi yazılı şekilde konut satın alan bu şahısların davalı kooperatif tarafından ortak olarak kaydedilip kaydedilmediği, başlangıçta …. Ür. ve Paz. Ltd. Şti ile muhatap olanlarla davalı kooperatifin bu şekilde bir ilişki kurmasının dayanağı olan ve kooperatif yetkili organlarınca alınan kararlar ile diğer tüm dayanaklar tespit edilerek, davalı kooperatif tarafından davacı ile aynı konumda olan şahıslar ile davacı arasında eşitliğe aykırı bir biçimde uygulama yaratılıp yaratılmadığının, davacı veya davacı ile benzer konumda olan dava dışı şahıslarla davalı …. Ür. ve Paz. Ltd. Şti. arasında imzalanan sözleşmelerin davalı kooperatif tarafından dolaylı veya dolaysız şekilde benimsenip benimsenmediğinin, kooperatif genel kurul kararları ve diğer tüm kayıtları üzerinde uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak, davacı için açık kapı ilkesinin işletilmesinden doğan bir hakkının mevcut olup olmadığının da değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalı şirket ile davacı arasında imzalanan sözleşmede kooperatif ortaklığına ilişkin bir ibarenin bulunmaması ve kooperatifin bu sözleşmenin tarafı olmaması gerekçesiyle ve eksik inceleme ile davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.