Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7690 E. 2014/305 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7690
KARAR NO : 2014/305
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/06/2013
NUMARASI : 2008/448-2013/335

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Av. B.. G.. geldi. Tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davalılardan F.. A.. tarafından müvekkili aleyhine bonoya dayalı takip başlattığını, anılan davalının kooperatifin ortağı olmadığı gibi kooperatifle ticari ilişkisi de bulunmadığını, diğer davalı ile dava dışı F. A. ise halen kooperatifin ortağı olduğunu ve bu kişiler adına daire tescili yapılmaması ihtimaline binaen verilen bonoların davalıların isimlerinin yazılarak takibe konulduğunu ileri sürerek, takip konusu bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı F.. A..’ın kooperatif ortağı olmadığı, kooperatif kayıtlarına göre kooperatifle ticari ilişkisinin bulunmadığı,takip konusu bonoların kooperatife verilen borç karşılığı verildiğinin kanıtlanamadığı, davalı H.. A..’ın bonoların tanzim tarihinde kooperatifin ortağı olduğu, kooperatifle davalılar arasında borç alacak ilişkisinin varlığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının takip konusu bonolar nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı TMK’nun 6. maddesi hükmü uyarınca, kanunda aksi bir hüküm bulunmaması halinde herkes hakkının dayandığı olguları kanıtlamakla yükümlüdür. Somut olayda takibe konu 52.000,00 TL’ lik 10 adet bonodan 26.07.2006 keşide, 25.08.2006 vade tarihli 6.000,00 TL’lik bono dışındaki bonoların nakden kaydıyla düzenlendiği ve bonolarda, teminat amacıyla verildiklerine ilişkin kayıt bulunmadığı, takibe konu bonoların ödenmediği ve davalının elinde olduğu tartışmasızdır. Davacı kooperatif takip konusu bonolardaki imzaları veya bonoların varlığını inkar etmemekte, sadece takip konusu bonoların teminat amacıyla verildiğini ileri sürmektedir. Takip konusu bonoların metninden, teminat amacıyla verildiklerine ilişkin bir kayıt bulunmadığına göre, bonoların teminat amacıyla verildiğini kanıtlama yükü davacı kooperatife ait olup, bu hususun gözden kaçırılarak ispat yükünün davalıda olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2) Bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.