YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7647
KARAR NO : 2014/1084
KARAR TARİHİ : 17.02.2014
MAHKEMESİ : Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2013
NUMARASI : 2012/666-2013/130
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 03.07.2013 tarih ve 2013/4105 Esas, 2013/4642 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
– KARAR –
Davacı vekili asıl ve birleşen davada, müvekkili ile arsa maliki davalılar arasında 16.12.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, davalıların arsayı geç teslim ettiklerini, bunun sonrasında müvekkilinin proje ve diğer işlere başladığını, bu safhada davalılar tarafından işe başlanmadığı iddiasıyla 19.11.2005 tarihinde fesih ihbarında bulunduğunu ileri sürerek, müvekkilinin sözleşme kapsamında kendisine verilecek dairelerin satışı nedeniyle elde edeceği kâr ve imalat bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili asıl davada, davacının işe başlamadığını, sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, birleşen davada ise, fesih ihbarının tebliğ tarihi itibariyle alacağın beş yıllık zamanaşımına uğradığını ve hesaplamanın hatalı olduğunu savunarak, heriki davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl davada, davalıların sözleşmeyi haksız olarak feshettikleri, birleşen davada ise zamanaşımının gerçekleşmediği gerekçesiyle, 15.605,50 ve 20.000,00 TL tazminatın tahsiline dair verilen karar, taraf vekillerinin birleşen davaya ilişkin temyiz itirazları sonucu Dairemizin 2012/1941 Esas, 2012/3869 Karar sayılı ilamıyla, BK’nun 128. maddesi gereğince zamanaşımının muacceliyet tarihinden itibaren başlayacağı, somut olayda alacağın, 19.11.2005 tarihinde muaccel olduğu, BK’nun 126/4. maddesi gereğince beş yıllık zamanaşımı süresinin birleşen dava tarihi itibariyle dolduğu, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen, mahkemece davacının yargılama aşamasında yatırmış olduğu ıslah harcının karar yerinde dikkate alınmamasının doğru olmadığı belirtilerek bozulmuş; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, bozma kapsamı dışında kalan hususların kesinleştiği, birleşen dava dosyasındaki talebin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, asıl dava ise bozma kapsamı dışında bırakılmakla kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen karar, Dairemizin 03.07.2013 tarih ve 2013/4105 Esas, 2013/4642 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bu kez, asıl ve birleşen davada davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 54,35 TL harç ve takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.