Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/762 E. 2013/1619 K. 15.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/762
KARAR NO : 2013/1619
KARAR TARİHİ : 15.03.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin eski yönetim kurulu üyesi olan müvekkilinin, işlemiş faizi ile birlikte ….427,00 TL tutarındaki huzur hakkı alacağının tahsili amacıyla başlatılan … takibine, davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 … inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, daha önce … mahkemesinde itirazın kaldırılmasına yoluna başvurmuş olan davacının artık itirazın iptalini isteyemeyeceğini, ancak genel mahkemede alacak davası açılabileceğini, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olduğunu ve talebin zamanaşımına uğradığını, ayrıca müvekkili kooperatifin davacıya borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; huzur hakkı ödemelerine ilişkin olarak davalı tarafından sunulan makbuzları imzalamış olan davacının bunun sonuçlarına katlanmak durumunda olduğu, yönetim kurulu başkan ve üyelerine huzur hakkı dışında başkaca bir ödeme yapılamayacağından, kooperatif tarafından sunulan ödeme makbuzlarının tamamının huzur hakkına ilişkin olduğunun kabulü gerektiği, ayrıca davacının yapmış olduğu hizmetler ve katılmış olduğu toplantılar göz önünde bulundurulduğunda huzur hakkı ödemesi yapılması gerektiren bir durum olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının yönetim kurulu başkanlığı yaptığı dönemde alması gereken huzur hakkı bedelinin tahsili için başlatılan … takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı kooperatifin ….06.2000 ve ….05.2001 tarihli genel kurullarında yönetim kurulu başkanına aylık net 360,00 TL huzur hakkı ödenmesine karar verilmiştir. Davacının, ….06.2000 ile ….05.2002 tarihleri arasında kooperatif yönetim kurulu başkanlığı yaptığı ve aynı zamanda kooperatifte muhasebeci olarak görev yaptığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki çekişme, davacıya makbuz karşılığı yapılan ödemelerin huzur hakkına mı yoksa kooperatifin muhasebe işlerini yürütmesi nedeniyle ödenen ücret bedeline mi ilişkin olduğu ve fiilen toplantı yapılmamış olsa dahi kooperatif yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenip ödenmeyeceği noktalarında toplanmaktadır. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 56. maddesi uyarınca kooperatif yönetim kurulu üyeleri, huzur hakkı dışında ayrıca hiç bir ücret alamayacaklarından, davacıya yapılan tüm ödemelerin huzur hakkına ilişkin olduğunun kabulü gerektiği ve ayrıca yönetim kurulunun fiilen bir kez toplanmış olması nedeniyle, davacıya huzur hakkı ödenmesinin iyiniyet kurallarına aykırı olacağı belirtilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 56/son maddesinde, “Yönetim kurulu üyelerine genel kurulca belirlenen aylık ücret, huzur hakkı, risturn ve yolluk dışında hiçbir ad altında başkaca ödeme yapılamaz” hükmüne yer verilmiştir. Huzur ya da ücret hakkı verilen bir emeğin karşılığı olup, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla TTK’nın 373. maddesi uyarınca yöneticinin yaptığı hizmet, … ve katıldığı toplantılar gözönünde bulundurularak ve kooperatif uygulaması, teamülleri dikkate alınarak belirlenmesi gerekir. TTK’nın anılan hükmü uyarınca, huzur hakkının ödenmesi için yönetim kurulu üyeliği yeterli olup, fiilen toplantılara katılma ya da toplantı yapılmış olması şartı da aranmamalıdır. Kooperatifin genel kurulunca kararlaştırılan huzur hakkı kaldırılmadığı ve değiştirilmediği müddetçe bağlayıcı niteliktedir. Öte yandan, yönetim kurulu üyesinin bu sıfatın dışında kooperatifte başka bir işle görevlendirilmiş olması halinde yaptığı … karşılığında ücret alıp alamayacağı yasada açıkça düzenlenmemiş olmakla beraber bu hususta yasal bir engel de bulunmamaktadır, zira 1982 Anayasa’sının …. maddesi uyarınca angarya yasaktır. O halde davacının kooperatifin muhasebecisi olarak aldığı ücretin yönetim kurulu üyeliği ile ilgisi olmadığının ve 1163 sayılı Yasa’nın 56. maddesindeki yasağın bu nitelikteki ücretleri kapsamadığının düşünülmemesi doğru olmamıştır.
Somut olayda, davalı tarafça, huzur hakkına ilişkin olduğu savunularak, bir kısım ödeme makbuzları sunulmuş ise de mahkemece bu konuda herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Davacıya yapılan ödemelerin, yönetim kurulu başkanı sıfatıyla ödenen huzur hakkına mı, yoksa kooperatif muhasebecisi olarak ödenen ücret bedeline mi ilişkin olduğunun kesin olarak saptanması gerekir. Bu durumda mahkemece, davacının görev yaptığı dönem için bu ücreti hak etmiş olduğu gözönünde bulundurulup, kooperatif defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davalı tarafından sunulan ödeme makbuzları ile ilgili iddia ve savunmalar üzerinde de durularak, davacının huzur hakkı alacağı ile ilgili açıklamalı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ….03.2013 tarihinden oybirliğiyle karar verildi.