Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7588 E. 2014/1196 K. 19.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7588
KARAR NO : 2014/1196
KARAR TARİHİ : 19.02.2014

MAHKEMESİ : Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2012
NUMARASI : 2012/28-2012/344

Taraflar arasında görülen sözleşmenin iptali davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 05.06.2013 gün ve 2013/2158 esas, 2013/3810 earar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı N.. Y.. vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
– KARAR –
Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arsa sahibi arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, davalıya düşen 4 kat ve 12 adet bağımsız bölüme karşılık müvekkillerine müştereken 1 adet dükkanın düştüğünü, taraflara verilen paylar arasında aşırı derecede nispetsizlik olduğunu, davalının ev hanımı olan müvekkillerinin hiffetinden ve tecrübesizliğinden yararlanarak hile ile müvekkillerini kandırdığını, yine davalının müvekkilleri tarafından verilen vekaletnamedeki yetkileri kötüye kullanarak müvekkillerine bilgi vermeden proje değişikliği yaparak müvekkillerine verilecek dükkanı kullanışsız bir hale getirdiğini ileri sürerek, sözleşmede gabinin varlığının tespiti ile gabin hukuksal nedeni ile illetli olan sözleşmeye dahi aykırı davranıldığının tespitini ve sözleşmenin geriye etkili olarak feshini talep ve dava etmiştir.
Davacı H.. M.., vekilini vekillikten azletmiş ve davayı takip etmemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacılara 1 adet dükkan vermekle mükellef olmasına karşın davacıların her birine ayrı ayrı 70.000,00 TL ödediğini, yörede uygulanan sözleşmeler doğrultusunda paylaşım yapıldığını, sözleşmenin imzalandığı sırada çizilen projede davacılara verilecek dükkanın cephesinin olabildiğince geniş tutulduğunu, bu projenin taşıyıcı sistemlerin depremde yıkılma tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle onaylanmadığını, bunun üzerine mevcut projenin hazırlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı N.. Y..’ın davasının reddine, diğer davacının açtığı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar davacı N.. Y.. vekili tarafından temyiz istemi üzerine Dairemizin 05.06.2013 tarih ve 2013/2158-3810 E-K sayılı ilamıyla onanmıştır.
Bu kez, davacı N.. Y.. vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre inşaatta paylaşım oranı %30 arsa sahiplerine, %70 yükleniciye şeklinde kararlaştırılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda ise, bölgedeki paylaşım oranına ilişkin rayicin %35-%45 arsa sahiplerine ait olabileceği ifade edilmiştir.Ancak yargılama sırasında yüklenici, sözleşmedeki paylaşım oranına ilaveten arsa sahiplerinin her birine 70.000’er TL daha ödediğini savunmuş, davacılardan Hatice’ye yaptığı ödemelerle ilgili belgeleri sunmuş, diğer davacı N.. Y..’a yaptığını ileri sürdüğü ödemelere ilişkin herhangi bir yazılı delil sunmamış, teklif ettiği yemin üzerine de davacı N.. Y.. tarafından bu bedelin kendisine ödenmediği beyan edilmiştir.
Mahkemece yargılama sırasında alınan raporla, her bir davacıya 70.000 TL ödenmesi halinde paylaşım oranının arsa sahipleri yönünden %41’e çıkacağı tespit edilmiştir. Bu durumda davacılardan N.. Y.. yönünden yaptığı ödemeyi kanıtlayamadığı için arsa sahipleri yönünden paylaşım oranının %41’e ulaşamayacağı dikkate alındığında mahkemenin kabul ettiğinin aksine gabinin objektif unsurunun oluştuğu, keza sırf yaşları ve birkaç yüklenici ile görüşmeleri subjektif unsurun oluşması için yeterli bulunmadığından davanın kabulü yerine reddi ve bu husus tespit edildiği halde Dairemizce kararın onanması doğru olmamış ise de, yukarıda değinildiği üzere taraflarca sözleşmeye göre arsa payı devri dışında her bir arsa sahibine 70.000 TL ödenmesinin de kararlaştırıldığı hususu ortaya çıkmış olmakla ve bu ödemenin yapılması halinde paylaşım oranının %41 arsa sahiplerine, %59 yükleniciye ait alacağının ortaya çıkması karşısında, davalının davacılardan Hatice’ye ödeme yaptığına ilişkin ödeme belgelerini ibraz etmesi ve diğer davacı N.. Y..’ın da sözleşme uyarınca böyle bir alacağının olduğunu ileri sürerek davalı aleyhine 70.000 TL’nin tahsili için Bolu 2. İcra Müdürlüğünün 2012/10266 E. sayılı icra dosyası ile icra takibi başlattığı nazara alınarak temyiz eden davacının iradesinin sözleşmenin devamı yönünde olduğu, keza gabinin objektif unsurunun da oluşmadığı dikkate alınıp davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru olmamış ise de ,davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK’nın 438/son maddesi gereğince değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı N.. Y.. vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 05.06.2013 gün ve 2013/2158 Esas 2013/3810 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı karar düzeltme harcının davacı N.. Y..’dan alınmasına, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.