Yargıtay Kararı 23. Hukuk Dairesi 2013/7580 E. 2014/1394 K. 26.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7580
KARAR NO : 2014/1394
KARAR TARİHİ : 26.02.2014

MAHKEMESİ : Bodrum Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/07/2011
NUMARASI : 2008/1218-2011/931

Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının sitenin ortak alanının bir bölümüne demir kapı ile kapatarak ve beton zemin oluşturarak kişisel park yeri haline getirmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, müdahalenin men’ine ve eski hale getirilmesine karar verilmesi talep ve etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamına göre; tüzel kişiliği bulunmayan davacı sitenin aktif dava ehliyetine sahip olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, davacı kooperatifin ortağı davalının, site ortak alanına yaptığı ileri sürülen müdahalenin men’i istemine ilişkindir.
HUMK’nın 17. (6100 sayılı HMK’nın 14/2.) maddesi gereğince kooperatif ile üyeleri arasındaki davaların kooperatifin ikametgahı addolunan mahal mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. TMK’nın 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgahı, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yerdir. Dosyada bulunan anasözleşmede kooperatif merkezinin Ankara olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece ticaret sicil memurluğundan sorularak dava tarihinde kooperatif muamelelerinin yürütüldüğü merkezin bulunduğu yer tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirlenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan işin esasına girilmesi doğru olmamıştır.
2-Kabule göre de, davacının tüzel kişiliği haiz, Kooperatifler Kanunu hükümlerine tabi bir işletme kooperatifi olmasına, kooperatiflerin tüzel kişiliğinin tüm tasfiye işlemlerinin tamamlanmasından sonra, ticaret sicilinden terkin edilmesi ile sona ermesine ve dosya içerisinde davacı kooperatifin ticaret sicilinden terkin edildiğine dair bir kayıt ve bilgi mevcut olmamasına göre, davacının aktif dava ehliyetine sahip olduğu gözetilerek, davanın esasına girilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgıya dayalı yazılı gerekçe ile hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.